Zor Zanaat
Anne baba olmak, evlat yetiştirmek zor zanaat. Günün yirmi dört saati uğraş isteyen, adı İnsan Yetiştirmek olan çok önemli bir iş. Bilinmelidir ki neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsınız. İşine zaman ayırırsan işinden,eşine zaman ayırırsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da çocuğundan karşılığını alırsınız.. Çocuğumuza öncelikle göz yaşını tutmamasını dolayısıyla acı çekmeden olgunlaşamayacağını öğretmeliyiz. Kıskanmamayı öğretelim ona, arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte sevinçleri paylaşmayı, içinden neden ben değil de o? demeden kazanmaktan mutluluk duyup içine sindirmeyi, ama aynı zamanda kaybetmeyi de öğrenmesini. Çünkü bir adım sonrasında görünüşte galip olanları ona hayat gösterecektir.. Her şeyin bir sonu olduğunu öğretmeliyiz. Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün keyif vermeyebileceğini, kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu, gidilen yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini, her şeyi tüketebileceğini, tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğretmeliyiz.. Kitaplardan keyif almasını, ders çalışmak istemiyorsa
zorlanmamasını, ama okumayı sevmesini öğretmeliyiz.. Elbet er ya da geç alınacaktır mutlaka. Ama mümkün olduğunca geç alın bilgisayarı ona..Kendisi ile kalacağı sakin zamanlar oluştursun , sıkılmayı, sıkılıp ta kendini yönlendirmeyi bulmasını öğretelim ona.. Onu doğaya götürün, hayvanlardan korkmaması gerektiğini, arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptıklarını anlatalım. Yağmurdan sonraki toprak kokusundan zevk almasını sağlayalım. Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini , alın teriyle kazandığı elli liranın , piyangodan çıkan beş yüz milyondan çok daha değerli olduğunu öğretelim. Alın terine saygıyı , yanında çalışanın hakkını vermeyi, kul hakkı yememeyi, haramdan uzak durmayı öğretelim.. Küçüklerine sevgiyi, büyüklerine saygıyı, yaşadığı toplumun değerlerine uymayı öğretelim ona.. Kendi doğruları üzerinden kimsenin onu yargılamasına izin vermemesini, başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı, bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil , söylenenleri kendi eleğinden geçirmesi gerektiğini , kendi fikirlerine inanmanın güzelliklerini anlatalım ve hayatı sorgulamayı öğretelim.Bilginin en büyük güç olduğunu, yapabilirse bunu en yüksek fiyata satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine saklaması gerektiğini de öğretelim. Dinimizi öğretelim. Bu dünyadaki yaşamın geçici olduğunu, bütün çabaların ölümden sonraki hayat için olması gerektiğini öğretelim.. Haklı olduğu konularda sonuna kadar diretmesini, haklıyken dik durmasını, günün birinde yaptıkları için değil yapmadıkları için pişmanlık duyabileceğini öğretelim.Basit yaşaması gerektiğini, simitle çay içmekten keyif almayı, istemiyorum, hayır demeyi, kot pantolon ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğretelim ona. Temiz kokmasını, her gün duş almasını , sevdiklerine el yazısıyla notlar yazmasını, lafı dolandırmamayı, sevdiklerinin hiçbir zaman çantada keklik olmadığını, dostluğa yatırım yapması gerektiğini, kıymetini bilmeyenlerden uzaklaşmasını öğretelim. Sanatı sevmesini, en az bir spor dalında başarılı olmasını , satranç öğrenmesini, böylelikle strateji sahibi olmasını,beş hamle sonrası yapacaklarını kestirebilmeyi, hayatını planlamayı öğretelim.. İşlerin hiçbir zaman bitmediğini, en yoğun zamanlarında kendisine ve ailesine vakit ayırmasını öğretelim. Kendisini sevmesini, kendini sevmezse kimsenin onu sevmeyeceğini anlatalım ona..Kendine çiçek almazsa kimseden çiçek beklememesi gerektiğini, kendine özenli yemekler yapıp sofralar kurmazsa , kimsenin onun için yemek hazırlamayacağını , hayatta her şeyden çok kendisinin önemli olduğunu ve kendine güvenmeyi öğretelim ona..
Anne ve babayı sevmeyi,saymayı ve itaati, gelecekte onun da anne ya da baba olacağını unutmamayı öğretelim.. Anne ve babanın evladına duyduğu sevginin , tüm sevgilerin içinde tek karşılıksız olanı olduğunu, başına ne gelirse gelsin sığınabileceği yerin ana kucağı olduğunu söyleyelim ona.. Çocuğumuz bizim aynamızdır bunu unutmayalım. Velhasıl zor zanaat insan yetiştirmek.. Esenlikle kalın.
Dr. Dilek DURAK
Benzer Yazılar
-
SEÇTİKLERİMİZ BİZE LAYIK OLACAKMIDIR?
-
KAPILAR…
-
Herkesin konusu: “KKTC ‘deki Seçimler” Şahsımın konusu: “Aidiyetlik”
-
Sokağın Sesimi ? Yoksa Muhalefetin Trolümü ?
-
Dr. Mehmet Çoban’ın kaleminden
-
EVRENSEL OLANLA BÜTÜNLEŞMELİYİZ ÜYOPYAMIZI ÜRETEREK…
-
İmgelerle var olmak ya da olmamak
-
KİBİR
-
BAYRAMLIK…
-
EKİM YAKLAŞIRKEN
-
Para var, huzur var
-
TEHLİKEYE DAVETİYE ÇIKARTMAK BU OLSA GEREK!