Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’tayken CBS News’a verdiği mülakatta, Türkiye’nin hala Rusya’dan ikinci grup hava savunma sistemi satın almak niyetinde olduğunu söyledi.
BM Genel Kurulu için gittiği New York’ta CBS News kanalının Face the Nation programı için gazeteci Margaret Brennan’a konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın röportajı bugün yayımlandı.
Buna göre Ankara’nın hangi savunma sistemlerini alacağına kimsenin karışamayacağını, Türkiye’nin bu konudaki kararını kendisinin vereceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin hala Rusya’dan ikinci grup hava savunma sistemi satın almak niyetinde olduğunu dile getirdi.
Washington’ın yaptırımlarının hedefindeki Rusya’dan S-400 alımını, Türkiye’ye Amerikan yapımı Patriot satın alma seçeneği sunulmaması ve ABD’nin 1.4 milyar dolarlık ödemeye rağmen F-35 hayalet savaş uçaklarını teslim etmemesiyle izah eden Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin başka S-400 satın alıp almayacağı sorusu üzerine “Tabii ki, evet” dedi.
Erdoğan, ABD’nin Afganistan’dan çıktığı gibi Irak ve Suriye’den de çıkması gerektiğini belirtti.
Brennan’ın “ABD Başkanı Joe Biden dünyayı demokratlarla otokratlar arasında bölünmüş diye tasvir etti. Ve sizi otokrat diye niteledi. Başkan Biden’la ilişkinizi nasıl betimlersiniz” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı, şöyle konuştu:
“Sayın Başkan’ın buradaki otokratla neyi ifade ettiğini bilemem. 40 yıllık siyasi geçmişim itibarıyla demokrasiyi hazmederek yaşayan ve bu demokrasiyi içselleştirerek 40 yılı halkına hizmetle geçirmiş olan bir liderim. Buraya böyle geldim ve 20 yıldır sürekli olarak girdiğim her seçimi kazandım… Sayın Başkan otokratlıkla neyi kast ediyor, onu ben bilemiyorum.”
Brennan’ın Biden’ın adaylık kampanyası sırasında ‘Erdoğan’ın eylemlerinin bedelini ödeyeceğini söylediğini, insan hakları ihlalleri hakkında konuştuğunu’ hatırlatarak “Ne kast ettiği hakkında hiç sizinle doğrudan konuştu mu” diye sorması üzerine Cumhurbaşkanı şunları söyledi:
“Tam aksine benimle bu konuları hiç konuşmadığı gibi biraraya geldiğimizde bana olan saygısını çok iyi biliyorum. Başkan Yardımcısı olduğu günlerden beri bana olan yaklaşımı saygılıdır. O yüzden böyle tabirleri neden kullandığını anlamıyorum. Son sefer Brüksel’de görüştüğümüzde Kabil Havaalanını terk etmeye hazırlandıklarında güvenliğini bize bırakmaya hazır olacak kadar da biz olan güvenini ortaya koydu. Kabil Havaalanın güvenliğini emanet edecek kadar güvenen insan nasıl olur böyle bir yaklaşım ortaya koyar, bunu anlamakta ben doğrusu zorlandım. Gönül arzu ederdi ki, sayın Biden bunları benle birebir konuşsun.”
BIDEN RANDEVU VERMEDİ
Brennan’ın bu ziyarette Biden’le görüşmesi olmadığını hatırlatması üzerine ABD Başkanı’nın Kovid nedeniyle liderlerle pek görüşmediğine dikkat çeken Erdoğan, Biden’a ikili görüşme daveti yaptıklarını, ama olumlu yanıt alamadıklarını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CIA Kaide’nin çoktan Afganistan’a döndüğünü söylüyor. ABD’nin Afganistan’dan ayrılmasının bölgeyi daha emniyetsiz hale getirdiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“20 yıldır Amerika’nın burada kalışıyla bölge güvenli bir hale gelmedi ki… Tam aksine, bölge her geçen gün ciddi manada kan kaybetti. Biz burada bine yakın elemanımızla havalimanının korunması konusunda görev icra ettik. Bize en sonunda havalimanının korunması teklifi geldiğinde Brüksel’de Sayın Biden’la bunları konuştuk. Bizim böyle bir görevi üstlenebileceğimizi kendilerine söylediğimde, “Üç şeyi de isteriz” dedim. Bunun birisi lojistik destek. Lojistik destekten talebimiz, idari ve malidir. Bir diğer adım da özellikle şu an ellerinde bulunan silah, mühimmat vesaire bunların Türkiye’ye devridir. Ama öyle şeyler oldu ki tam aksine Karzai Havalimanındaki tüm silahların mühimmatların, araçların hepsi Taliban’a verildi.
Şu anda da Taliban orada Amerika’nın silahlarıyla hareket ediyor. Bu gerçekleri de tabi görmek gerekir. Fakat biz bazı şeylere de alıştık. Aynı şekilde Türkiye’ye saldıran terör örgütleri de maalesef Amerika’dan çok ciddi silah, mühimmat desteği aldı. Bu, geçmiş hükümette de aynı şekilde oldu, şu anda da aynı şekilde oluyor. Öncelikle PKK/YPG/PYD terör örgütlerine bu tür silah desteklerinin verilmemesi gerekir.”
“ABD TERÖR ÖRGÜTLERİNİ DESTEKLEMEMELİ”
Erdoğan, “ABD’nin, IŞİD’e karşı mücadelede müttefik olarak gördüğü gruplara tedarik ettiği silahların Türkiye’ye karşı kullanıldığına yönelik bir kanıt var mı? ABD desteğinden dolayı bu gruplardan size yönelik tehdit var mı?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Bunu Sayın Trump döneminde de Trump’ın kendisine de ifade etmiştim. Şu anda da yine aynı şekilde tırlarca silah, mühimmat vesaire bölgeye geliyor. Bunların hepsini biz kendilerine istihbarat örgütümüz vasıtasıyla da ifade ettik, ifade ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de aynı şekilde tabi bunu ifade edeceğiz.”
“TERÖR ÖRGÜTLERİ BURALARDAN BU TÜR DESTEKLERİ ALMAMALI”
Erdoğan “Bunları Başkan Biden’a sundunuz mu?” sorusuna şu karşılığı verdi:
“Bunların hepsini biz muhataplarımıza sunduk. Şu anda benim İstihbarat Başkanım aynı şekilde muhatabına bunları sundu, sunuyor. Bundan sonra da bunları sunmaktan çekinmeyiz. Çünkü bazı gerçekler var. Amerika NATO ülkesidir. Biz aynı şekilde NATO ülkesiyiz. NATO’da dayanışma içerisinde olmamız gerekirken, terör örgütleri buralardan bu tür destekleri almamalı. Bunu da söylemek durumundayız.”
“AFGANİSTAN’A KİMSENİN VERMEDİĞİ DESTEĞİ BİZ VERDİK”
“Türkiye’nin Taliban’a Afganistan’daki havalimanını işletmesi için yardım ve teknik destek sağlayıp sağlamadığı ve yeni Taliban hükümetiyle ilgili ne düşündüğü” sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:
“Şu anda henüz bizim Taliban’la anlaşmaya vardığımız herhangi bir konu yok. Şu anda Taliban daha çok Katar ile müşterek hareket ediyor. Biz ise askerlerimizi, sivil vatandaşlarımızı oradan çektik. Biz şu anda havalimanında yokuz. Taliban ile de şu anda herhangi bir iş birliğimiz yok. Ama bir şeyi çok açık ve net söylemem lazım. Bizim Afganistan halkına karşı tarihten gelen bir birlikteliğimiz var. Kimsenin Afganistan’a vermediği desteği her zaman biz verdik. Alt yapıda, üst yapıda Afganistan’da birçok yatırımların içerisinde olduk ve bundan sonraki süreçte de bunu yaparız. Dediğim gibi, bu yapılan yanlışlıklar sebebiyle de askerimizi çektik, sivil vatandaşlarımızı çektik ve şu anda Afganistan’da biz yokuz.”
“KABİL HAVALİMANININ İŞLETİLMESİ, SÖZLEŞMEYE BAĞLI”
“Havalimanının işletilmesine yardım etmeyecek misiniz?” sorusu üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşılıklı atılacak adımlara dikkati çekti:
“Dediğim gibi, bu, anlaşmalara, sözleşmeye bağlı. Burada eğer gerçekten karşılıklı anlaşmalarla olumlu bir adım atılacak olursa… Şu anda Afganistan’daki hükümet kapsayıcı değil, kucaklayıcı değil. Kucaklayıcı, kapsayıcı olmayan bir hükümetle böyle bir adım atmak da bizim için bir defa mümkün değil. Ama bu kapsayıcı olursa, kucaklayıcı olursa bizler de Türkiye olarak orada yer alırız”
“AFGANİSTAN’DA DA KADINLAR HAYATIN HER YERİNDE OLMALI”
“Taliban şu an sadece erkek çocuklarının okula gitmesine izin veriyor, kızlara müsaade etmiyor. Kamu kurumlarındaki kadınlara işe gelmemelerini söylediler. Taliban gelişim göstermiş gibi durmuyor. Böyle bir hükümetle çalışır mısınız?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin bu konuda özellikle kadına bakışı bellidir. Bizde kadın hayatın her yerinde vardır. Eğitimde, sağlıkta, adalette, yargıda vardır; hayatın her yerinde vardır. Kendi ülkemizde bu böyle olduğuna göre, Afganistan’da biz niçin farklı bir şey düşünelim? Orada da aynı şekilde kadının hayatın her yerinde olmasını arzu ederiz. Kadınlar buralarda aktif rol alır hale geldiği anda, onlara eğitim, sağlık, adalet, emniyet, her noktada biz Afganistan’a da bu desteği veririz. Bunların eğitimlerine de ayrıca ülkemizde fırsat sağlarız” yanıtını verdi.
“Mevcut durumda Taliban’la çalışmak istemiyorsunuz gibi görünüyor?” sorusunu Erdoğan, “Bu saydığım konularla ilgili olarak eğer bunlar kabul edilirse yaparız. Ama kabul edilmezse yapamayız” diye yanıtladı.
“BİZİM KAPIMIZ YOLGEÇEN HANI DEĞİL”
“Şu an ülkesinden kaçan Afgan mülteciler var. Bunların bazıları Türkiye’ye yöneldi. Geçen ay Türkiye’nin mülteci deposu olmak gibi bir görevi ve yükümlülüğü olmadığını söylediniz. Bu kimin yükümlülüğü? Bu mültecileri almak ABD’nin yükümlülüğü mü?” sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
“Şu anda ABD zaten bu tür sorumlulukları yerine getirmedi ki… Şu anda kayıt dışı, kayıt içi olmak üzere benim ülkemde 300 bini aşkın Afganlı mülteci var. Bundan sonra da ülkemize hala Afganlı mülteci almaya gücümüz yetmez. Ama Amerika, Afganlı mültecileri buraya alacaksa o da ayrı bir konu. Ben Amerika’nın mülteci politikalarını paylaşamam ama Amerika da benim mülteci politikalarımı herhalde paylaşamaz. Ama tabi, özellikle açık söylüyorum, bizim kapımız da yol geçen hanı değildir.”
“AMERİKA 20 YILDIR AFGANİSTAN’DA NEDEN BULUNDUĞUNU SORGULAMALI”
“ABD’nin bu konuda daha fazlasını mı yapması gerekiyor?” sorusu üzerine Erdoğan, ABD’nin 20 yıldır neden orada olduğunu sorgulaması gerektiğinin altını çizdi:
“ABD’nin tabi ki çok şeyler yapması gerekir, çok da yatırım yapması gerekir. Çünkü 20 yıldır Amerika orada neden vardı? Önce bu soruların cevabını Amerika’nın kendi kendisine vermesi gerekirdi. O sosyolojik değerlendirmeyi yapması gerekirdi. Acaba bunlar niye yapılmadı? Özellikle bu tür silah yapılandırması vesaire, bunlar ne için yapıldı? Bunların üzerinde durulması gerekir? Orada bunca badigardlar görevlendirilirken bu badigardlara ödenen ücretler sıradan rakamlar değildi. Yani bunların hepsinin tüm Amerikalılar tarafından sorgulanması gerekir. ‘Afganistan’a niye girdik, şu anda niye çıkıyoruz?’; bunun herhalde Amerika tarafından sorgulanması gerekir diye düşünüyorum.”
“NATO ORTAĞI OLARAK MÜŞTEREK HAREKET EDELİM”
“Haziran’da yüz yüze görüştüğünüzde Biden’a bu soruları yönelttiniz mi? Biden’ı potansiyel problemler gördüğünüze dair uyardınız mı?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim Brüksel’de konuştuğumuz şeyler daha çok, havalimanı konusu olmuştur. Havalimanı konusuyla ilgili gerekli soruları kendilerine yönelttim. ‘Eğer bizim orada olmamızı istiyorsanız özellikle lojistik desteklerin verilmesi lazım, idari ve mali noktada gerekli desteklerin verilmesi lazım. Biz de bir NATO ortağı olarak sizinle burada müşterek hareket edelim.’ dedim.” yanıtını verdi.
“PARASINI ÖDEDİĞİMİZ F-35’LER TESLİM EDİLMEDİ”
“Siz de ABD gibi NATO’nun bir parçasısınız. Rusya, Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemlerini satın almaya devam etmeyi planladığını söylüyor. Neden buna devam ediyorsunuz? Biden sizden durmanızı istedi mi?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Ben Başkan Biden’a gerekenlerin hepsini söyledim. Şimdi de söyleyeyim; bakın biz F-35 uçaklarını aldık ve 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık. Fakat bizim bu 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptığımız uçaklarımızı Amerika bize teslim etmedi. Patriotlar noktasında bunları istedik, maalesef bu konuda da yine aynı şekilde bize Patriot vermedi. Sayın Trump’ın döneminde de bunları görüştüğümüzde, konuştuğumuzda Sayın Trump şunu söyledi; ‘F-35’ler için 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapan Türkiye’ye F-35’leri niçin vermiyoruz?’ Bunu dünya basınının önünde söyledi. Peki şu anda benim bu 5 tane uçağım niye verilmiyor? Bu parayı ben ödedim. Ödediğim para ortada.”
“HANGİ SAVUNMA SİSTEMİNİ ALACAĞIMIZA ABD KARIŞAMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin S-400 alımı karşısında ABD’nin tutumuna ilişkin, “Ona karışamaz. Siz bana Patriot vermezseniz, savunma noktasında benim bir başka ülkeden alacağım herhangi bir savunma sistemine müdahale edemezsiniz. Bakın bu konuda NATO Genel Sekreteri Stoltenberg gayet güzel bir açıklama yaptı; ‘Biz ortaklarımızın kimden, nereden, ne kadar herhangi bir sistem satın aldığına müdahale edemeyiz.’ dedi. Kim bu? Stoltenberg; NATO’nun Genel Sekreteri. Buyurun, gerçek ortada. Kimse kusura bakmasın. Ben de şunu söyleyeceğim; Türkiye’nin güvenlik riskini kim paylaşacak? Türkiye, kendi güvenlik riskini kendisi temin edemezse, acaba birilerinin eline avucuna mı bakacak? Sen bana Patriot vermeyeceksin, benim hangi ülkeden, hangi savunma sistemini aldığıma da müdahale edeceksin! Öyle bir şey olamaz.” ifadelerini kullandı.
Sadece hava kuvvetlerinin bu işe yetmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sistemleri farklıdır, hava kuvvetleri farklıdır. Çünkü şu anda hava kuvvetleri noktasında da yarın Amerika’nın F-16’ların devamını sürdüreceğine, benim elimde bir garanti var mı? Böyle bir garanti de olmayacağına göre belki o zaman biz çok daha farklı adımları da atmak zorunda kalacağız.” dedi.
“TÜRKİYE, KENDİ SAVUNMA NOKTASINDAKİ BÜTÜN KARARLILIĞINI ORTAYA KOYACAKTIR”
Cumhurbaşkanı, “Bundan sonraki dönemde de kimse bizim savunma sistemleri noktasında hangi ülkeden ne kadar ne alacağımıza müdahale edemez. Bunun kararını verecek olan biziz. Şu anda 84 milyon nüfusa sahip bir ülke olan Türkiye, kendi savunma noktasındaki bütün kararlılığını ortaya koyacaktır. Bu kararına da kimse müdahale edemez.” diye konuştu.
“HALA S-400’LERİN YENİ PARTİSİNİ ALMA NİYETİNDE MİSİNİZ?: TABİİ Kİ EVET”
Sunucunun “Yani siz hala S-400’lerin yeni partisini alma niyetinde misiniz?” sorusu üzerine Erdoğan, “Bundan sonraki dönemde de kimse bizim savunma sistemleri noktasında hangi ülkeden ne kadar ne alacağımıza müdahale edemez. Bunun kararını verecek olan biziz. Şu anda 84 milyon nüfusa sahip bir ülke olan Türkiye, kendi savunma noktasındaki bütün kararlılığını ortaya koyacaktır. Bu kararına da kimse müdahale edemez.” diye konuştu.
Sunucunun “Bu, yanıtın ‘evet’ olduğu gibi anlaşılıyor.” yorumu üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne demek… Tabi ki evet.” dedi.
“ORTADOĞU’DA NE YAPACAĞIMIZIN KARARINI BİZ VERİRİZ”
“Amerikan halkı ABD’nin Ortadoğu’da askeri dahli olmasına siyasi irade göstermediğine karar verdi. Bu sizin ve ülkeniz için ne anlama geliyor?” sorusunu Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle cevapladı:
“Bu, Amerika’nın kendi takdiridir, bunu biz belirleyemeyiz. Orta Doğu’da ne yapacağımızın kararını biz veririz. Ben sadece bir şey söylüyorum; Amerika NATO ülkesidir, Türkiye NATO ülkesidir. Amerika, bölgedeki PKK, PYD, YPG gibi terör örgütleriyle beraber mi hareket edecek yoksa NATO’da beraber olduğu dostuyla, Türkiye’yle mi beraber mi hareket edecek? Bunun kararını vermesi lazım. Ben ikincisini tercih ediyorum.”
“ABD BAŞKANLARINA PKK/PYD/YPG TERÖRÜNÜ HER ZAMAN ANLATTIM”
“Biden yönetimi size Suriye ve Irak’taki müttefiklerine yönelik politikasında değişikliğe gitme niyetinde olduğunu söyledi mi?” şeklindeki sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konulara girme fırsatımız olmadı, çünkü üzerinde durduğumuz konu ağırlıklı olarak Afganistan’dı. Ama ben her zaman Amerika’daki lider dostlarıma PKK, PYD, YPG terör örgütlerine karşı duruşumuzu anlattım. Bunu Trump döneminde de yaşadık. Dedik ki ‘Bunların Türkiye’ye taşıdıkları binlerce tır silahı, mühimmatı ne yapacaksınız?’ Olumlu cevap alamadık.” dedi.
“Suriye’deki 900 ABD askerinin kalmasını mı yoksa gitmesini mi istiyorsunuz?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabi ki benim burada tasarrufum olursa Suriye’den çıkmalarıdır, Irak’tan çıkmalarıdır; Afganistan’dan çıktıkları gibi çıkmalarıdır. Çünkü eğer dünyada biz barışa hizmet etmeyi istiyorsak barış için o bölgelerde kalmanın hiçbir anlamı yok. Bırakalım o bölge halkı, o bölgedeki yönetim kararını kendisi versin.” diye konuştu.
“SURİYE’DE 100 BİN BRİKET EV İNŞA EDİYORUZ”
“Suriye için araya girilmesini Türkiye’ye mi bıraksınlar?” sorusunu ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir defa şunu çok açık net söyleyeyim; biz istenmediğimiz yerde durmayız, istenmediğimiz yerde bulunmayız. Bakın biz şu anda Suriye’de 100 bin briket ev inşa ediyoruz. Evlerinden barklarından tamamıyla kovulmuş olan aileler için bunları biz inşa ediyoruz. Acaba diğer ülkeler ne yapıyor? Bu önemli.” diye cevapladı.
“PUTİN’LE BUNLARI ZATEN KONUŞUYORUZ”
“Vladimir Putin’le bunun hakkında mı konuşacaksınız?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bunları zaten Putin’le konuşuyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temenni ederim ki Amerika, Rusya, İran ve Türkiye, Suriye’de de Irak’ta da bu bölge insanlarının huzuru için bir çalışma içerisinde olsunlar” diye konuştu.