Yaşamına İngiltere’de devam eden ünlü gazeteci seyyah, Aynur Tattersall’ın kitabı ‘Hayattan Daha Fazlasını İste’ raflardaki yerini aldı. Ünlü gazeteci Tattersall kitabında, KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim’e de yer verdi. Kitabıyla ilgili özel açıklamalarda bulunan Tattersall, “Hayattan daha fazlasını istemek açgözlülük değil kendi potansiyelinin farkına varmak, kendini gerçekleştirmek için bir fırsat. Daha iyisi için mücadele etmek, hedef büyütmek hem bilinci yükseltiyor hem de bizi hiç hayal edemeyeceğimiz yeni zirvelere taşıyor. Hayata anlam ve renk katıyor. Daha fazlasını istediğimizde hayat bize karşılık vermeye başlıyor, sadece istediklerimiz değil çoğu zaman hesapta olmayan daha fazlasını getiriyor beraberinde. Dahası, Mustafa Kemal Atatürk, Winston Churchill, Bill Gates, Xi Jinping ile aynı ligde olmasa da aslında hepimizin kendi çapımızda birer lider olduğumuzu gösteriyor. Kovid 19 dolayısıyla yayımı aksayan kitabımız ‘Hayattan Daha Fazlasını İste – Aslında Hepimiz Lideriz’ nihayet bugün kitapçılarda ve internet satışında. Kitabımı zenginleştiren değerli katkısından dolayı Sayın Genel Başkanımız Mehmet Ali Dim’e teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
Tattersall kitabında KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim’den şu ifadelerle söz etti:
-Mehmet Ali Dim
“Yerelden küresele medyada liderlik”
‘Arkadan önderlik edin. Bırakın diğerleri önde olduklarını sansınlar. -Nelson Mandela’
Medya dünyasında muhabir olarak yerelden başlayıp önce kendisini ulusal basına kabul ettirmiş, başarılı çalışmalara imza atmış, ardından yaratıcı girişimlerle küresel boyutta gazeteciliği örgütleyebilmiş bir lider, o. Mütevazı davranarak kendisini yol gösterici bir “rehber” olarak tanımlıyor ama etkileyici liderlik vasıfları olmasa hem ekonomik, hem siyasi, hem de finansal güçlüklere rağmen böylesine başarılı bir kariyer çizgisi izleyemez, basın dünyasına öncülük edemez idi. Dim, 1964’de Alanya’da doğdu. Gazetecilik mesleğine 1982’de Konya’da başladı. 1985-1987 yıllarında İstanbul’da Güneş, 1987-1995 yıllarında Hürriyet, TRT ve AA muhabirliği yaptı. 1968’de kurulan Yeni Alanya günlük gazetesi ile Dim TV ve Dim Radyo’nun sahibi. Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, Basın İlan Kurumu Genel Kurul Üyesi ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı, BYEGM Basın Kartları Komisyon Üyesi ve TGF Genel Başkan Vekili görevlerinde bulundu. Küresel Gazeteciler Konseyi Kurucusu ve Genel Başkanı. “Adanmış Bir Ömür” isimli biyografi kitabı var. Sürekli basın kartı sahibi. Kah Alanya’daki ofisinde, kah Küresel Gazeteciler Konseyi toplantılarında, kah yazılı mesaj değişimleri ile ortaya çıkan bu kitaba katkısını aşağıdaki satırlarda aynen yansıtıyorum.
*
“Her şeyden önce şunu belirtmek isterim ki, “Liderlik” çağlar boyu değişen bir kavram değildir. Dünyanın varoluşundan bu yana tarihe malolmuş liderlere bakınız; hepsinin benzer, paralel veya kopya kişiliklerine tanık olursunuz. Hatta, bazı liderlerin tarih boyunca birbirlerinden etkilendikleri gerçeği bir yana, Julius Sezar ile Adolf Hitler’in ya da Cengiz Han ile Nelson Mandela’nın kişilik ve lider özellikleri arasında büyük ölçüde benzerlikler görebilirsiniz. Liderler, toplumu etkilemek ve peşlerinden sürüklemek için farklı özelliklere sahip olan kişilerdir. Liderin zeki ve akıllı olması şart değildir. Ancak, onu hedefe götüren stratejik bir yolu izleyecek kadar akla sahip olması gereklidir. Liderlik strateji ve dengeler üzerine inşa edilir. Mümkün olduğunca strateji değiştirmeden ama rötuşlar yaparak yürünen yol liderin yoludur. Ekip anlayışıyla hareket eden bir lider için en önemli unsur; vefa ve kadirşinaslık üzerine bina edilen ilişkilerdir. Şahsen ben kendimi bir lider gibi görmüyorum. Liderlikten ziyade kendim için “Toplumsal rehberlik” tanımlamasını daha uygun bulurum. Kaldı ki, toplum rehberleri de liderlere benzer özellikler gösterirler. Küresel Gazeteciler Konseyi de benim liderliğimden ziyade rehberliğimde yürüyen birorganizasyondur. Bünyesinde çok sayıda lider ve rehber özellikli üyeyi de barındırıyor. Mesleki bir organizasyonda en önemlisi, rehberlik ya da liderlik yapacak kişinin mesleğinde başarılılarıyla ön plana çıkmış olmasıdır. Meslekte 40 yıla varan deneyimim, yanısıra çok sayıda meslek örgütü ve mesleki resmi ve gayriresmi kurum ve kuruluşlarda görev almam, yıllardır meslektaşlarımızın hizmetinde olmam, onların sıkıntılarıyla hem dert olarak problem çözmem gibi vasıflarım ve işlevlerim ile yaşadığım mağduriyetler de beni öne çıkarmış olabilir. Yerelden küresele uzanan yolculuğumuzun başarıya ulaşmasında elbette ekip arkadaşlarımızın özverisi ve bana olan sevgi ve güven duyguları da en büyük unsurlardan bir kaçıdır.
*
İş yaşamı ile özel yaşam her daim çakışır. Hele ki toplumsal bir iş yapıyorsanız, rehberlik ya da liderlik yapmak zorunda olduğunuz bir kitleniz varsa bu çakışma artık bir çatışmaya dönüşür. Denge kurmak zordur. Birinden vazgeçmek ya da birini kötü yönetmekle sonuçlanan süreçler yaşanabilir. Elbette istisnalar kaideyi bozmaz. Özel yaşamdan fedakarlık yapmak zorunda kalanlar için toplumsal başarı kaçınılmazdır. Ama her ikisini de mükemmel yürütebilenler hakikaten üstün nitelikli liderlerdir. İş dışında en çok yapmak istediğim şeyler, özel seyahatler, bireysel sporlar, arkadaşlarla sohbet ortamları ve ailece etkinliklerdir.
*
Liderin genci yaşlısı olmaz. Lider olunmaz lider doğulur. Bir insandaki liderlik özellikleri çok küçük yaşlarda ortaya çıkar. Dünyaya yön veren liderlerin de çok küçük yaşlarda neler yaptıklarına bakınca ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Gençlerin liderlik özellikleri eğitim aşamasında ortaya çıkar. Onlara eğitmenlerin yardımcı olmaları gerekir. Katıldığım farklı yaş gruplarına hitap eden eğitim ve panel gibi programlarda lider özellikli gençler dikkatimi çeker. Güzel giyinen, güzel kokan, güzel konuşan ve vizyonunu dışa yansıtan gençlerin ışığını hemen fark ederim.
*
“Kadınlar aslında toplumun gizli ve gizemli liderleridir”
Evinde liderdir ama dışarıya karşı reisliği kocasına verecek kadar mütevazıdır. İşinde liderdir ama patronuna inisiyatifi bırakacak kadar akıllıdır. Patrondur ama çalışanına anne şefkati gösterecek kadar liderlik ruhuna sahiptir. Kadın toplumun temel direği ve gerçek lideridir. Farkı yaratan da budur.
*
Lider de bir insandır. Herkes gibi yaşamını idame ettirirken sorumluluğunu taşıdığı kitlenin de çıkarlarını gözetmek, empati yapmak ve özveride bulunmak zorundadır. Sadece kendisinin değil kitlesinin gelecek projeksiyonunu, ayrıca kurumunun vizyonunu ve yönetim stratejisini de en doğru şekilde tayin etmelidir. Bunu yapamadığı zaman zaten liderliği de tartışmalı hale gelir.
*
Herkesin içinde az ya da çok bir liderlik dürtüsü vardır. Ama, kimi insanda bu dürtü açığa çıkarak eyleme dönüşürken kimi insanda baskılanmış olarak kalır. Baskılanmış kişiliklerde olduğu gibi baskılanmış liderlik nosyonu da başka egemenlerin piyonu olur. Bu konuda çok sayıda araştırma ve hatta kitap vardır. Ancak, liderlik; kitap okumakla kazanılacak bir vasıf değildir.
*
Medya alanında liderlik iddiasında bulunmak diğer mesleklere göre çok daha zor ve sıkıntılı bir süreci gerektirir. Çünkü, medya mensubu olan gazeteciler sınıfsal olarak kendilerini toplum önderi gibi görürler. Toplumun vicdanıdırlar ve toplumun vicdan mektuplarını kaleme aldıkları düşüncesine sahiptirler. Diğer mesleklerde asla böyle bir yaklaşım göremezsiniz. İşte bu yüzden medyada liderlik yapmanın zorlukları, diğer mesleklerde kolayca aşılabilir
*
Gazetecilik mesleğinin güzelliği en başta topluma hizmet etmenin iç huzurunu vermesidir. Bir toplumun sesi olmak, kitlelerin inandığı ve güvendiği bir meslek mensubu olabilmekten geçer. Eğer inandırıcı ve güvenilir olmak istiyorsanız, “Her doğru yazılmaz ama her yazdığınız doğru olmalıdır” düsturuna sıkı sıkıya sarılmak zorunluluğunuz vardır. Günümüzde giderek irtifa kaybeden gazeteciliğe güvenin yeniden eski seviyesine yükselmesi adına hepimize önemli görevler düşüyor. Son yıllarda öne çıkan sosyal medya ve dijital mecralarla birlikte gazeteciliğin önemini kaybettiği düşüncesi son derece yanlıştır.
“Gerçek gazetecilik asla bitmez”
Bu olumsuz algıyı körükleyen unsur olarak görülen Gazeteciliği itibar ve kariyer katalizörü olarak gören “merdiven altı gazetecilik” faaliyetlerine karşı yasal zeminde mücadele etmek hepimizin ortak ödevi olmalıdır.