Adam 3 yaşındaki kızını, pahalı bir armağanlik kaplama kağıdını ziyan ettiği amacıyla bağırıp çağırıp kızıp azarlamıştı. Küçük kız, koskoca bir paket altın yaldızlı kağıdı bir kutuyu eğri büğrü sarmak amacıyla kullanmıştı…
Sabah ufak kızı, paketi getirip “Bu senin babacığım” dediğinde üzüldü. Değer miydi kendi öz kızını bu kadar üzmeye kırmaya bağırmaya? Kendi içersinden dedi ki : Acaba gereğinden çok mı reaksiyon göstermiştim kızıma. Bir gece önce yaptığından utandı. Ne var ki paketi açınca tekrar öfkelendi. Kutunun içersinden öyle bir şey çıktı ki..
Adam 3 yaşındaki kızını, gayet pahalı bir armağanlik kaplama kâğıdını ziyan ettiği amacıyla azarlamıştı. Küçük kız, koskoca bir paket altın yaldızlı kâğıdı bir kutuyu eğri büğrü sarmak amacıyla kullanmıştı. Yılbaşı sabahı ufak kızı, paketi getirip “Bu senin babacığım” dediğinde üzüldü. Acaba gereğinden çok mı reaksiyon göstermişti kızına. Bir gece önce yaptığından utandı. Ne var ki paketi açınca tekrar öfkelendi. Kutunun içi boştu. Kızına yine bağırdı: “Birisine armağan verdiğinde kutunun içersinde bir şey olması lazım. Bunu da mı bilmiyorsun ufak hanım?” Küçük kız gözlerinde yaşlarla babasına baktı. “O kutu boş değil ki baba!” dedi. “İçini öpücüklerimle doldurmuştum!” Adam öyle fena oldu ki…
Koştu… Kızına sarıldı… Beraberce ağladılar. Beraberce ağladılar. Adam o altın kutuyu ömrünün sonuna kadar yatağının başucunda sakladı. Ne vakit keyfi kaçsa, ne vakit morali bozulsa, ne vakit kendini kötü hissetse kutuya koşar, içersinden küçücük kızının sevgi ile doldurduğu hayali öpücüklerden birini çıkarırdı.
Küçük çocuk annesine geldi ve ona elindeki kâğıdı uzattı. Annesi ellerini önlüğüne silerek kuruladıktan sonra kâğıdı okumaya başladı:
Çimleri biçtiğim amacıyla: 5 dolar
Bu hafta odamı temizlediğim amacıyla: 1 dolar
Alışverişe gittiğim amacıyla: 50 sent
Küçük kardeşime baktığım amacıyla: 25 sent
Çöpü döktüğüm amacıyla: 1 dolar
İyi bir karne getirdiğim amacıyla: 5 dolar
Bahçeyi temizlediğim amacıyla: 2 dolar
Toplam borç: 14 dolar 75 sent
Annesi, umutla kendisini süzen oğluna baktı. Eline bir kalem aldı; kâğıdın arka yüzünü çevirdi ve şunları yazdı:
Seni dokuz ay karnımda taşıdım: Bedava
Hasta olduğunda başında bekledim, elimden geleni yaptım: Bedava
Senin amacıyla dua ettim: Bedava
Yıllar boyu farklı nedenlerle senin amacıyla gözyaşı döktüm: Bedava
Senin amacıyla geceler boyu endişe duyup, uykusuz kaldım: Bedava
Oyuncaklarını topladım, yemeğini hazırladım, giysilerini yıkadım, ütüledim: Bedava.
Ve oğlum bunların hepsini topladığım vakit gerçek sevginin bedelinin olmadığını görürsün; bedavadır çünkü.
Oğlu, annesinin yazdıklarını okuyunca gözleri doldu. Annesine baktı ve “Anneciğim seni seviyorum” dedi. Sonra annesinin elinden kalemi aldı ve kâğıda büyük harflerle şunları yazdı:
HEPSİ ÖDENMİŞTİR.