Ana Sayfa
Foto Galeri
23.10.2024
Alimlerden biri talebesi ile gezerken
-
- Alimlerden biri, talebesi ile gezerken, bir tarlanın yanındaki ağaçlardan birinin altında eski bir çift ayakkabı gördüler. Belli ki seviyede çalışan birisinin ayakkabısıydı. Talebe : “Hocam bu ayakkabıyı saklasak da, sahibi geldiği zaman ayakkabısını bulamayınca, o anki durumunu seyretsek, ne dersin ? ” dedi. Hoca: “Sevincimizi başkalarının üzüntüsü üstüne kurmak doğru değildir. Gel şu şekilde yapalım; sen varlıklı bir ailenin çocuğusun, bu ayakkabının amacıylae bir oran para bırak, sahibi gelip bunu gördüğü vakitte mutluluğunu seyredelim” dedi. Talebe bu öneriyi daha güzel buldu ve adamın ayakkabısının amacıylae bir oran para koydu. Hocası ile görünmeyecek şekilde bir ağacın arka kısmına saklandılar. Bir müddet sonra, ayakkabının sahibi geldi..
- Talebe bu öneriyi daha güzel buldu ve adamın yakkabısının amacıylae bir oran para koydu.Hocası ile görünmeyecek şekilde bir ağacın arka kısmına saklandılar. Bir müddet sonra, ayakkabının sahibi geldi. Elbiselerini değiştirdi, ayakkabısını giyerken içersinde bir şey olduğunu farketti. Baktığında bunun para olduğunu gördü. Bir müddet çevresine bakındı, hic kimseyi göremeyince, dizleri üserine oturdu ve ellerini açıp: ” Ya Rabbi, eşimin hasta, çocuklarımın aç olduğu Sence malumdur, verdiğin bu nimet amacıyla Sana ebedi şükürler olsun,” deyip gözyaşlarına boğuldu ve uzun bir vakit ağladı. Bunu gören Hoca ile talebesi de göz yaşlarını tutamadılar… Sonra Hoca talebesine döndü : ” Bu ilk tekliften daha güzel olmadı mı , şu an daha mutlu değil misin?” dedi. Talebesi: ” Evet Hocam, daha mutlulukliyim. Şimdi, daha önce anlamadığım şu cümlenin manasını anladım : Verdiğin zaman, aldığın vaktinden daha mutlu olursun”. Hocası dedi ki: “Evladım! Güçlü ve haklı olduğunda affetmek: Vermektir.” “Yokluğunda kardeşine dua etmek: Vermektir.” “Haksız iken özür dileyebilmek: Vermektir.” “Başkasının ırzına kem gözle bakmamak: Vermektir. “İnsanların gönüllerine mutluluk ekmek: Vermektir… Sevincimizi başkalarının üzüntüsü üstüne değil sevinci üstüne kurmak dileğiyle. ” Ya Rabbi, eşimin hasta, çocuklarımın aç olduğu Sence malumdur, verdiğin bu nimet amacıyla Sana ebedi şükürler olsun,” deyip gözyaşlarına boğuldu ve uzun bir vakit ağladı. Bunu gören Hoca ile talebesi de göz yaşlarını tutamadılar… Sonra Hoca talebesine döndü : ” Bu ilk tekliften daha güzel olmadı mı , şu an daha mutlu değil misin?” dedi. Talebesi: ” Evet Hocam, daha mutlulukliyim. Şimdi, daha önce anlamadığım şu cümlenin manasını anladım : Verdiğin zaman, aldığın vaktinden daha mutlu olursun”. Hocası dedi ki: “Evladım! Güçlü ve haklı olduğunda affetmek: Vermektir.” “Yokluğunda kardeşine dua etmek: Vermektir.” “Haksız iken özür dileyebilmek: Vermektir.” “Başkasının ırzına kem gözle bakmamak: Vermektir. “İnsanların gönüllerine mutluluk ekmek: Vermektir… Sevincimizi başkalarının üzüntüsü üstüne değil sevinci üstüne kurmak dileğiyle.