Amcasının mahkemedeki ifadesi ortaya çıktı
-
-
Türkiye’nin kanını donduran Narin Güran’ın ölümüyle alakalı her saniye mühim ilerlemeler yaşanıyor. Cesedi götürüp sakladığını itiraf eden şüphelinin ifadeleri gündemi sarsarken, tutuklu amca Salim Güran’ın mahkemedeki ifadesinin tam metni de meydana çıktı. Mahkemedeki sorgusunda Narin’i öldürmediğini iddia ediyordu.Son dakika yeni ilerlemeler meydana çıktı!Meğerse…Devamını izlemek suretiyle gorsele doku62nun…
-
-
Çıkarıldığı mahkeme doğrultusundan “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Çocuğu Kasten Öldürme” suçlarıyla tutuklanan amca Salim Güran mahkemede sorgusunda şunları söyledi: “İfadem alındığında uykusuz ve açtım” “Ben bu konuta kollukta ve savcılıkta ifade vermiştim, benim ifadem alındığında uykusuzdum, açtım. Bu amaçla ifademin doğru olup olmadığını bilmiyorum. 0530… numaralı hat bana aittir, bu hattı yıllardır kullanırım. 47 … plakalı vasıta kardeşim Fuat Güran adına kayıtlıdır. Bu aracı aşağı yukarı 5-6 gündür kullanıyordum. Vakadan 10 gün evvelce Broadway marka aracımla oğlum Devran Güran kaza yapmıştı; bu sebeple vasıta 10 gün sanayide kaldı, bu amaçla kardeşim Fuat’ın arabasını şahsım kullandım.” “Biz 9 kardeşiz, 6’sı öz, 3’ü üveydir. Narin benim öz yeğenim olur. Öz kardeşim Arif’in kızıdır. Narin bana amca diye hitap eder, ben ona yeğenim derim, Narin 8 yaşındadır. Vaka günü Narin’i görmedim. En son hadisedan birkaç gün evvelce yeğenimin nişanı vardı, Narin’i nişanda gördüm. Ben her gün erken kalkan biriyim, tarlaya giderim. Köyün muhtarıyım, köylünün bir gereksinimi bulunduğunda beni aradıklarında ilgilenirim.” “Vaka günü muhtarlık işleriyle ilgilenmedim, gün boyu tarladaydım. Vaka günü de sabah 06:00-06:30 seviyesi uyandım, tarlaya gittim. Tarlada Mehmet Selim Atasoy ve Ramazan Atasoy çalışmaktaydı. Mehmet Selim tarlaya iki kızını çalışmak amacıyla getirmişti. Mısırlarla ilgilendik. Kahvaltı yapmadan evvelce kuzenim Ersin Karadaş’ı aradım, kendisi Çarıklı’daydı, arabayla o bölgeye gittim. Mısır amacıyla lüzumlu malzemeleri aldım. Yanımda Ramazan Atasoy da vardı. Dönüşte fırından ekmek aldım. Tarlaya döndüm. Mehmet Selim’in kızını da aldık kahvaltı yapmaya gittik. Sonra yine mısır tarlasına geldik. Ben de onlara yardım ettim.” “400 TL’lik yakıt aldım” “Daha sonra sabah 10:00 seviyesi eve gelip ailemi alıp kent merkezine Cezaevi semtinde sıhhat ocağı ve bir kıyafet alışverişi oluşturulan yere götürdüm. Öğleden sonra dönüşte Diyarbakır girişindeki polis noktasının karşısında tespit edilen Opet’ten 400 TL karşılığında yakıt aldım. Fiş alıp almadığımı hatırlamıyorum, almışsam arabadadır. Köye gittik, çocukları bıraktım, tarlaya gittik. Gittiğimde elektrikçiler tarlada elektrik arızası bulunduğu amacıyla gelmişlerdi. Onlar trafo ile uğraşırken pamukta kurt bulunduğunu gördüm. Amcamın oğlunu bu konuta uyardım, bu görüşmeler saat 16:00 seviyesiydı. Elektrikçiler uzun bir sırık gereksinimi bulunduğunu söyledi. Mehmet Selim Atasoy’un iki kızını babaları motosikletle eve götürecekti. Ben izin vermedim, arabayla götürdüm.” Anlatımları çelişki bulan mahkemenin sorusu üstüne Salim Güran şu şekilde devam etti: “Ben Mehmet Selim Atasoy’un kızlarını hadise günü köye götürdüm. Vakadan 2 gün evvelce götürmedim. Çocukları eve götürdüğümde çocukların annesi bize soğuk su verdi; içtik. Ramazan Atasoy ile eş güdümlü saat 16:30-17:00 seviyesi köye tarlaya döndük. Oradan çiftliğe gittik. Hayvan pisliğinden kaynaklı fıskiyeler tıkanmıştı. Çalışanı Mahfuz’dur, Mahfuz bu tıkanıklığın bir bölümünü hallettiğini söyledi. Kalan alanı amacıyla de bir kazma bir kürek getirdi. Güneş batmadan evvelceye kadar tarlada eş güdümlü çalıştık.” “Kızım aradı ‘Narin kayıp’ dedi” “Saat 20:00 sıralarında tarlada ben, Mehmet Selim Atasoy ve oğulları çalışırken kızım Gizem beni aradı ve Narin’in kayıp bulunduğunu söyledi. Ben de Mehmet Selim’e hali anlatıp gideceğimi söyledim. Daha sonra ben ve Mehmet Selim köye gittik. Vaka günü saat 18:00-20:00 arasında Hüseyin Güran adlı amcamın yanına hoş geldine gittim. Kendisi Mersin’den gelmişti. Amcamın beraberinde çok kalmadım. Ben oradayken Mehmet Selim Atasoy beni arayıp şüpheli bir aracın gidip yaklaştığını söyledi. Ben de bu aracın yanına gittim, yanlarına vardığımda eski muhtar Mehmet Sad Kvasıtaoşan’ın torunlarının araba öğrenmek amacıyla araba kullandıklarını gördüm. “Arama çalışmalarına katıldım” Oradan ayrılıp Mehmet Selim Atasoy’un yanına gittim. Az evvelce de dediğim gibi kızım Gizem’in araması üstüne Mehmet Selim ile eş güdümlü köye gittik. Köye gittiğimizde bir kalabalık toplanmıştı. Jandarma Başçavuş ‘unu aradım. Kendisi bana ekip göndereceğini söyledi. Jandarma erken geldi, gelinceye kadar okul anahtarını getirip kameraya baktık. Daha sonra gözaltına alındığım güne kadar arama çalışmalarına katıldım. “Vaka günü bunları aradım” Vaka günü telefonda görüştüğüm şahıslar şunlardır: Kurtuluş Güran, S. Kaçar, Mehmet Selim Atasoy, Ramazan Atasoy, Mehmet Şerif Güran, Ersin Karadaş, Gizem Güran, Devran Güran adlı şahıslarle görüşbütün, hatırladıklarım bunlardır. Narin’in annesi Yüksel, babamın anlattığına göre dayı tarafımız olurlar. Şahsın telefonu rehberimde kayıtlı değildir. Yüksel ile rastgele bir ilişkim bulunmamaktaydı. Narin kardeşim Arif’in kızıdır. Narin adlı çocuğa rastgele birinin fiziki (cinsel) saldırıda bulunup bulunmadığını bilmiyorum fakat öyle bir şey tahminimce olmamıştır. Ailede muhtar bulunduğum amacıyla ve işlerle iyi ilgilendiğim amacıyla ailenin, ekonomik ve idari işlerini ben yaparım. Kimseden alacağım yoktur, kimseye de borcum yoktur. Kardeşim Arif’ten de alacağım ve borcum bulunmamaktadır. “Vaka günü kayıtları sildim” “Vakadan 10-15 gün evvelce telefonuma ses kayıt uygulamasını indirdim. Konuştuğum şeyleri daha sonra hatırlamak amacıyla bu uygulaması indirdim. Ben ses kayıtlarını silmedim fakat hadise günü yaptığım arama kayıtlarını sildim. Vaka akşamı kardeşim Arif’in ahırında 380 mermi yakalandı, bana bunu haber verdiler. Kayıtları silmekle kötü yapmışım. Bizim ailede herkes her bireyin arabasına biner. Bu sebeple Narin benim kullandığım araca binmiş olabilir. DNA bu şekilde çıkmış olabilir. Sadece benim aracımda çıkmış olması nedeni benim aracımın bütün kardeşlerim doğrultusundan ortak kullanılması olabilir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Kayıp olan Narin’i ben kaçırmadım ya da öldürmedim. Bu hadise nedeniyle kimseden şüphelenmiyorum. Vakaı kimin yaptığını da bilmiyorum. Ekleyeceğim diğer bir konu bulunmamaktadır. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı, Hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli denetim hükümler uygulanarak serbest bırakılmayı talep ederim.”