Selim Dedenin beş oğlu ve bir de eşeği vardır. Selim dede bu eşeği on sene kullanmıştır. On senenin sonucunda yaşlanan eşeğin gözlerine perde inmiş ve göremez olmuştur. Büyük oğlu Selim dedeye gelir;
– Baba eşek görmüyor, bunu dağa götürüp bırakalım.
Selim dede ;
– Biraz bekleyelim bakalım.
Aradan beş gün geçer, büyük oğlan tekrar;
– Baba eşek görmüyor, kör olmuş. Dağa götürüp bırakalım.
Selim dede;
– Bir gün daha bekleyin, yarın cevabımı veririm.
Ertesi sabah Selim dede beş oğlunu da toplar;
– Damdan eşeği getirin bakalım der. ve olan ondan sonra olur zaten..
– Damdan eşeği getirin bakalım der.
Görmediği amacıyla çevreye çarpa çarpa eşeği getirirler. Selim dede eşeğin başına varır, boynundan okşar ve evlatlarına dönerek;
– Bu eşek bizim on sene kahrımızı çekti. Sizin kıçınızın kıynaklarında bu eşeğin hakkı var. Artık iş göremez oldu, şimdi bize düşen vazife bu eşeği emekli edip, yaşadığı prosese şimdi biz ona bakacağız.
Büyük oğlan;
– Baba eşek görmüyor.
Selim dede öfkeyle yanıt verir:
– Yarın iş yapamaz hale düştüğümde beni de götürüp ormana bırakacaksınız?
Bu hadiselerın yaşandığı sırada ailenin en ufak oğlu Polat daha beş yaşındadır ama hadiseler beynine nakış nakış işlenmiştir.
Eşek iki sene daha yaşar. Selim dede o iki sene boyunca eşeğe yedirir içirir, tımarını yapar, okşar ve onunla konuşur.
– Ey eşek, benim sırtımdan geride bıraktığımız çuvalların hepsi senin sırtından da geçti, hakkını helal et
İki sene sonucunda eşek ölür, sırıklara bağlarlar, derenin kenarına götürüp, bir çukur kazarlar ve o bölgeye gömerler.
Yıllar seneları kovalar, ailenin en ufak oğlu Polat okur ve hakim olur. Hakim olduğunda ilk işi doğruca eşeğin gömüldüğü dere kenarına gitmek olur. Oraya varır ve kendi kendisine şu sözü verir:
– Benim babam adil bir şahıs idi; ben de hakimliğim boyunca babamın izinden yürüyeceğim ve kararlarımda daima hakkaniyeti gözeteceğim.
Polat’ın Poyraz isminde oğlu olur; büyür okula başlar ve bir gün matematikten imtihan olurlar: Eve geldiği zaman babasına anlatır;
– Baba bu gün matematikten imtihan olduk. Güzel yaptım. Öğretmen 15 soru sordu, 14’ünü yaptım. 15.’yi de yapardım ama gözüm yanımdaki Seda’nın kağıdına kaydı, hakkım olmayan şeye sahip olmak istemedim.
Ne demiş atalarımız; “Armut dibine düşer”. Anneler babalar evde çocuklarınıza güzel misal olun. Siz onlara ne verirseniz, onlar da sizden aldıklarını yansıtacaklardır.