Sicilya’nın bir kasabasında bayanlar hiç rahat durmaz, ikide bir kocalarını aldatırlarmış. Kasabanın ihtiyar papazı, kocasını aldattıktan sonra kendine gelen ve günah çıkartan bayanlardan bıkmış. Günlerden bir gün, gene bir bayan gelmiş, “Papaz efendi! Şeytana uyup gene kocamı aldattım” demiş. Papaz öfkelenmiş: “Ayıptır günahtır, devamlı kocamı aldattım diye geliyorsunuz. Bundan sonra en azından ‘ayağım taşa takıldı’ deyin, ben anlarım.” Bu durum, bayanlar arasında anında yayılmış. Kilisedeki yoğunluk hiç azalmamış, bundan sonra bayanlar “Ayağım taşa takıldı” diyor; papaz günah çıkartıyormuş. Gün gelmiş, ihtiyar papaz ölmüş. Yerine gelen yeni papazın da ‘taşa takılma’ seansları sürüyormuş.Durumdan bihaber bulunduğu için, “Ne kadar namuslu bir kasaba. Hanımların ayağı taşa takılsa, günah çıkartmaya geliyorlar” yorumunu yapıyormuş. Bir gün, papaz ile Belediye Başkanı buluşmuş, sohbete koyulmuşlar. Papaz, Belediye Başkanı’na bir ricada bulunmuş: “Başkanım, anında kaldırımları onarın. Kasabanın hanımları, anında her gün taşa takılıp düşüyorlar…” Bir önceki papazın hali anlattığı Başkan kahkahalarla gülmeye başlamış. Bu tavırdan çok rahatsız olan papaz, Başkan’a yüksek bir ses tonuyla yanıtı yapıştırmış: – “Başkan, Gülüyorsunuz ama, en çok da sizin eşiniz taşa takılıyor…” :