Ana Sayfa
Foto Galeri
16.12.2024
Bu Şampuanları
-
- Bu şampuanları sakın almayın! Hormonları bozuyor Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, metabolizma, büyüme ve ilerleme, zihinsel fonksiyonlar, bağışıklık sistemi ve üreme başta olmak üzere bütün alanlarda hormonların tesirli bulunduğunu söyledi.
- Vücutta bu bilgi ağının rastgele bir noktasında karışıklığa yol açan kimyasal maddelerin ise “endokrin bozucu” olarak adlandırıldığını ve direk insan sağlığını bozduğunu ifade eden Şahin, endüstrideki ilerlemeyle 80 binden çok insan yapımı kimyasal maddenin günlük yaşama girdiğini bildirdi. Sonrasında.. Şahin, insan yaşamını basitleştiren kimyasallarla yiyeceklerin uzun süreli saklanmasının, tarım ürünlerinde daha çok ürün alımının sağlandığını ve yiyeceklerde detaylı hastalıklara yol açan mikropların yok edilebildiğini anlattı. Prof. Dr. Şahin, “İnsan ırkının sonunu getirebilecek problemler yumağıyla karşı karşıya olabiliriz. Bu kimyasallardan en az bini, bedene hormonlar gibi tesir edebiliyor, hormon düzeyini azaltıp artırabiliyor.” ifadelerini kullandı. Söz hususu kimyasallar ile alakalı bulgular de açıklayan Şahin, şunlara ilgi çekti: “Bu kimyasallar, bilhassa endüstride çok yoğun sarfedilen petrol ürünleri, poliklorlu bifenil bileşikleri, dioksin, tarım ilaçları, hayvan, bitki ve insanlarda sarfedilen ilaçlar, plastik endüstrisinde sarfedilen çoğu madde, ağır metaller ve birtakım bitkisel ürünlerdir. Bu kimyasallar, endokrin sistemi denilen bilgi ağı düzeneğinin rastgele bir noktasını bozabiliyor, her dokuyu ve hücreyi tesirleyebiliyor. Örneğin, kimyasallar bayanlık hormonu reseptörüne bağlanarak bayanlık hormonu gibi tesir edebiliyor ya da erkeklik hormonu tesirlerini azaltabiliyor.” “Birçok ürün endokrin bozucu kimyasal içeriyor” Prof. Dr. Şahin, her gün bu ürünlere maruz kalındığını dile getirerek, “Gebelik ve emzirmeyle, ağız, deri, hava yoluyla, yiyeceklerden, topraktan ve havadan devamlı bir maruziyet mevcut.” dedi. “Bu kimyasalların genelde fabrika yakınındaki kirlenmiş toprak ve sudan alındığı” bilgisinin doğru olmadığına ilgi çeken Şahin, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu büyük bir yanılgıdır zira market raflarındaki çoğu ürün endokrin bozucu kimyasal içeriyor. Bu kapsamda, konserveler, biberonlar, oyuncaklar, kozmetik maddeler, şampuanlar, plastik içerikli her şey, temizlik ve teknolojik ürünler, koltuklar, yeni arabalar, buzdolapları, plastik amacıyladeki su ve başka içecekler, çoğu hazır besin ile sebze ve meyveler, sarfedilen tarım ilaçları ve ürünlerin saklandığı plastik kaplar sebebiyle endokrin bozucuları içeriyor. “Maruziyetin tesirleri torun ya da onların çocuklarında da görülebiliyor” Prof. Dr. Şahin, anne karnındaki ve anne sütü alan bebekler ile ilerleme çağındaki çocukların, bu kimyasalların çok düşük dozuna karşı dahi titiz bulunduğu ikazında bulundu. Kimyasalların detaylı hastalıkların gelişiminde rol oynadığına işaret eden Şahin, “Maruziyet seneler sonra diyabet, obezite, kanser, kalp krizi, kısırlık, sperm adedinin azalması, kemik sağlığının bozulması ve başka süreğen hastalıklara sebep olabilir. Erişkinlerde maruziyet kesildiğinde tesir ortadan kalkabilirken, çocuklar amacıyla bu söz hususu değil. Erişkinlerin kendisi tesirlenmese dahi torunlarının ya da onların çocuklarında bu tesirnin görülme riski mevcut.” uyarısını yaptı. “Kozmetiklerin aşağı yukarı yarısı östrojen içeriyor” Şahin, konserve kutu iç yüzey astarı, plastik biberonlar, oyuncaklar, emzikler (polikarbonat plastikler), damacana sular ve plastik yiyecek kapların ciddi maruziyet sebebi bulunduğunu vurguladı. Plastiklerin insan bedenine girdiğinde bayanlık hormonu aynısı tesir yapabildiğini ifade eden Şahin, “Plastiklerin, erken ergenlik, meme kanseri, prostat kanseri, obezite, diyabet ve kansere yol açabileceğine dair ispatlar süratle artmaktadır.” dedi. Kozmetiklerin aşağı yukarı yarısının östrojen içerdiğini bildiren Şahin, şu şekilde devam etti: “Kremlerin, güneş kremlerinin, sinek kovucuların, losyonların çoğunda fitalat mevcuttur ve emilimi kolaylaştırıcı ajanlar bunların daha süratli emilmesini sağlamaktadır. Fitalatların meme kanseri, inmemiş testis, kısırlık yaptığını destekleyen çok sayıda ispat bulunmaktadır. Günümüzde sperm sayı ve kalitesinin azalmasından mesul tutulmaktadır. Bitkisel östrojenler kısa tesir süreli olsa da her şeyin amacıylae soya konulduğundan sorunludur. Bebek mamalarının çoğunda soya bulunmaktadır ve işlenmiş besinlerin yüzde 60’ından çoksına soya katılmaktadır.” Prof. Dr. Şahin, insan sağlığını güvenliğini sağlamak ve sıhhatli bir kuşak amacıyla plastik ürün tüketiminin azaltılması, plastiklerin mikrodalgaya ve bulaşık makinasına konulmaması, tarım ilaçlarının tüketimine dair güncelleme yapılması, tarım ve hayvancılıkta antibiyotik tüketiminin denetlenmesi, yiyeceklerin içeriklerinde endokrin bozucu tesirnin belirtilmesinin mecburi tutulması, anti-bakteriyel sabun ve şampuanlar kullanılmaması önerisinde bulundu.