Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan 1978 senesinde evlendi.Meğerse…Devamını izlemek suretiyle gorele doku64nun……
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan 1978 senesinde evlendi. Emine Erdoğan, Cemal ve Hayriye Gülbaran ikilisinin beşinci ve tek kız çocuğu olarak 16 Şubat 1955’te İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Aslen Siirtli olan Emine Erdoğan, İstanbul Mithat Paşa Kız Meslek Enstitüsü’nde okumuş, gençlik yıllarından itibaren aktif biçimde sosyal tesirnliklerin içersinde bulunmuştur. İsim annesi bulunduğu ‘İdealist Kadınlar Derneği’nin kurucu üyeleri arasında yer almış, Millî Türk Talebe Birliği ve devresinin Hanımlar İlim ve Kültür Derneği’nin hareketlerini yakından takip etmiştir. Yazar Şule Yüksel Şenler’in de katkısıyla hayatında mühim kararlar alarak kendini düşünce ve aksiyon bölümünde sosyal çalışmalara adamıştır. Bu süreçte Recep Tayyip Erdoğan ile tanışmış ve 4 Temmuz 1978 tarihinde evlenmiştir. Türk politika tarihinin en mühim liderlerinden birisi olan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi mücadelesinde en büyük destekçisi olmuştur. Recep Tayyip Erdoğan Refah Partisi İstanbul İl Başkanı bulunduğunda, Emine Erdoğan İl Kadın Kolları’nın kurucu idare kurulu delegesi olarak görev almış ve Türkiye’de bayanların politikaya katılımında çığır açan bir sürecin öncülüğünü yapmıştır. Refah Partisi’nin seçim başarısına büyük katkı gerçekleştiren bayan hareketini başlatmış, partiye gönül veren bayanlarla eş güdümlü gerektiğinde ev ev dolaşmıştır. Eşi Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra ise, değişik sosyal mesuliyet projelerinin içersinde bulunmuştur. AK Parti belediyelerinde hâlâ devam eden ‘zengin ve yoksulların buluştuğu iftar sofraları’ girişimini başlatarak değişik kesimler arasında sosyal dayanışma içersinde bir yardım koridorunun meydana gelmesine katkı sağlamıştır. İki kız, iki erkek dört evladı olan Emine Erdoğan, sosyal ve siyasal hayatta daima aktif roller üstlenmiş, Başbakan eşi bulunduğu senelerde da hareketlerini artırarak sürdürmüştür. Ailesinden aldığı yardımseverlik mirasını hayatının bütününe yansıtarak binlerce insana yardım eli uzatmıştır. 2005 senesinde ‘Toplumsal Gelişim Merkezi’nin (TOGEM) kuruluşuna liderlik etmiş, çocukların ve bayanların eğitimi ile alakalı mühim tesirnliklerin gerçekleştirilmesine destek olmuştur. Emine Erdoğan, Türkiye’nin belli yörelerinin kanayan yarası olan kız çocuklarının okutulmaması problemine karşı Millî Eğitim Bakanlığı ile eş güdümlü vatan genelinde büyük bir seferberlik başlatmıştır. ‘Haydi Kızlar Okula’ kampanyası ile 300 bine yakın kız çocuğunun okuma-yazma öğrenmesine ve okula gitmesine vesile olmuştur. Eğitim konusundaki bu gayreti ‘Ana-Kız Okuldayız’ kampanyasıyla yeni bir ebat kazanmış, adını bizzat kendisinin verilen bu çalışma ile okuma-yazma öğrenme fırsatı bulamamış annelerin sorunlarına çözüm üretmiştir. Emine Erdoğan çocuklara şiddet uygulanmasına, onların mecburi olarak çalıştırılmasına karşı da mücadele etmiş; ‘7 Çok Geç’ gibi erken çocukluk eğitiminin önemini altını çizen detaylı kampanyalara destek vermiştir. Bu tür çalışmalara değişik ülkelerin First Lady’lerini de çağrı ederek kampanyaların tesir alanını genişletmiştir. Türkiye’de büyük destek ve ilgi gören ‘Kardeş Aile Projesi’nde de Emine Erdoğan’ın büyük emeği bulunmaktadır. Toplumda gönüllülük bilincini çoğaltmak ve kamu hizmetleri uyumunu sağlamak üzere Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı doğrultusundan hazırlanan ‘Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri’ projesini himaye etmiştir. Türkiye’nin 81 ilinden vali eşleri ile eş güdümlü bayan, yaşlı, çocuk, engelli, gazi ve şehit aileleri, yoksullar ve madde bağımlıları gibi kümelerin hayat niteliğini arttırmak üzere bir gönüllülük seferberliğine liderlik yapmıştır. En iyi kamu projesi dalında halkla temaslar alanının Oscar’ı kabul edilen ‘Altın Pusula’ mükafatını alan proje, BM doğrultusundan başka ülkeler amacıyla misal teşkil eden projeler kapsamında büyük ilgi görmüştür. Proje, 2012 senesinden bu yana Emine Erdoğan’ın himayesinde sürdürülmektedir. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde, Gönül Elçileri projesi kapsamında yürütülen ‘Koruyucu Aile’ hizmetlerinin yaygınlık kazanmasına destek vermiştir. Kadının iş hayatında daha aktif rol alabilmesi amacıyla bölge ülke liderlerinin eşleriyle ‘İş Hayatında Kadın’ temalı uluslararası konferanslar düzenlenmesine destek vermiştir. Türkiye’de bayanların iş dünyası gibi politikate de daha çok rol almasına yönelik çabaları ise, parti çalışmalarıyla sınırlı kalmamış, ülke kamuoyunda bayanları politikaya katılım noktasında cesaretlendirmiştir. Emine Erdoğan ayrıca, mühim sosyal sorunlardan birisi olan madde bağımlılığına karşı toplumsal hassasiyetin artırılması ve daha tesirn bir mücadele yürütülmesi amacıyla uyuşturucuyla mücadele kampanyalarına da destek vermiştir. Eğitimden sağlığa, bayan sorunlarından engellilerin sorunlarına kadar detaylı alanlarda tesirnlik gösteren sivil toplum kuruluşlarının kampanyalarını himaye etmiş, seslerinin duyulmasına katkı sağlamıştır. Emine Erdoğan, Türkiye’nin pek çok alanda süratli yapısal reformlar edebilmesi amacıyla Avrupa Birliği üyeliğini önemsediğini her fırsatta dile getirmiştir. Öte yandan dünyanın değişik coğrafyalarından artan seslere kulak vermiş, bilhassa zulüm ve yoksullukla mücadele eden halkların beraberinde olmuş, insan hakları ihlallerine şiddetle karşı çıkmıştır. Gazze, Myanmar ve Pakistan gibi bölgelerde yaşanan insanlık trajedilerine karşı sessiz kalmayarak uluslararası organizasyonlar düzenlemiştir. 2009 senesinde Gazze’ye yönelik saldırılar karşısında Arap dünyası ve Batılı ülke liderlerinin eşlerini bir araya getirmiş ve bütün dünyaya ‘savaşı durdurun’ çağrıinde bulunmuştur. 2010 senesinde Pakistan’daki sel felaketi üstüne bölgeye giderek, uluslararası toplumu yardım seferberliğine çağrı etmiştir. 2012 senesinde ise, Myanmar’da yaşanan insanlık dramını can güvenliği riski uyarılarına karşın bizzat yerinde gidip görmüş ve bölgeye insani yardım ulaştırmıştır. Milyonlarca annenin duygularına tercüman olarak bozukluğu dünya gündemine taşımış ve büyük yardım kampanyalarının başlamasına vesile olmuştur. 2017 senesinde da, Myanmar’daki baskılardan kaçarak Bangladeş’te Kutupalong Mülteci Kampı’na sığınan Rohingya Müslümanlarını ziyaret ederek, uluslararası topluma farkındalık çağrısı yapmıştır.