Eşim Konfeksiyon Şefiydi
Bir vakitler ufak bir kasabada, her bireyin çok sevdiği ve saygı duyduğu bir konfeksiyon ustası yaşardı. Adı Ahmet’ti. Ahmet, genç yaşlarından beri kumaşları ve iplikleri resmen sihirli elleriyle birer sanat eserine dönüştüren yetenekli bir terziydi. Babasından öğrendiği bu mesleği yıllardır büyük bir sevgi ve titizlikle sürdürüyordu.
Ahmet’in en büyük destekçisi ve ilham kaynağı ise eşi Zeynep’ti. Zeynep, her vakit Ahmet’in beraberinde olmuş, onun başarısı amacıyla elinden gelen her şeyi yapmıştı. Ahmet de Zeynep’e olan sevgisini ve minnettarlığını her fırsatta dile getirirdi. Onların bu kuvvetli bağı, işlerine de yansıyordu.
Bir gün Ahmet, kasabanın en varlıklı ailesinden bir çağrı aldı. Aile, büyük bir balo düzenleyecek ve Ahmet’ten özel bir elbise dikmesini istemişti. Ahmet, bu tür mühim bir vazife amacıyla hem çok heyecanlı hem de biraz gergindi. Zeynep ise ona her vakitte gibi emniyet verici bir gülümsemeyle destek oldu.
Ahmet, anında işe koyuldu. Kumaşları büyük bir özenle seçti, desenleri dikkatlice çizdi ve her bir dikişi titizlikle yaptı. Ancak, ne kadar uğraşsa da bir şeyler eksik gibi hissediyordu. İşte tam o sırada Zeynep’in bir önerisi oldu. “Neden elbiseye biraz da aşkımızın dokusunu katmıyorsun?” dedi gülümseyerek.
Ahmet, Zeynep’in bu önerisi üstüne düşünmeye başladı. Zeynep’in ona verilen sevgi ve destek, bu elbiseyi daha da özel kılacaktı. Ahmet, elbiseye ince işlenmiş kalp desenleri ekledi. Her bir kalp, Ahmet’in Zeynep’e olan sevgisini simgeliyordu.