Namaz kılan kardeşlerimiz bunu kesinlikle okusun, bu durumda olan kardeşlerimiz varsa kesinlikle hallerini düzeltsinler! Devamını izlemek amacıyla gorsele doku72nun
Kalb ve vücûdun eş güdümlü namazda olması durumunda o namaz kılan müslümana yarar verir. Aksi durumda namazdaki hallerine göre mecâzen sınıflandırılan şu üç bireyin namazlarının makbul olmayacağı İslam alimlerince ifâde edilmiştir. Nitekim Allâh Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’in, namaz kılan bir şahsın elleriyle sakalını karıştırdığını görünce:“ “Sizden biri namaza kalkınca tüm vücûdu hareket etmeyen kalsın! Yah-ûdîler gibi sallanıp durmasın. Çünkü vücûdun namazda hareket etmeyen durması, namazın tamam olduğundan bir parçadır. –Eğer bunun kalbinde huşû olsaydı, vücûdunun her uzv-unda hareket etmemezlik olurdu. (Tirmizî) buyurması,
buyurması, kalb ile vücûdun namazdaki müşterekliğinin zarûretini ifâde etmektedir. 1. Avcı : Burada avcıdan maksad, gözleriyle namaz esnâsında çevresi kolaçan eden ve diğer uzu-vlarıyla diğer işlerde, amel-i kesîrde tespit edilen kişi. 2. Hamal : Hamaldan maksad, darlandığı hâlde Abdest tazelemeden namaz kılan kişi. 3. Tüccâr : Tüccardan maksad, namaz esnâsında zihin ve kalbini dünyâ ticâretinden çekmeyen kişidir Bu insanlar “yasak savar” cinsinden namaz kılmış olurlar ki, bu hâl, Allâh indinde aslâ makbûl değildir. Namazda yedi şey şeyt-andandır (yâni şeyt-anın sevdiği hususlardandır): Burun kanaması, uyuklamak, vesvese, esnemek, kaşınmak, sağa-sola bakmak ve rastgele bir şey ile oynamak…” (Tirmizî)