Otobüste on koltukta otururken yanına çok güzel bir ra-hibe oturmuş. Adam biraz sora dayanamamış ra-hibeyle laflamaya baslamış ve “sizinle deli gibi sevmek istiyorum” demiş. Rahibe “kesinlikle imkânsız ben tanrıyla e.liyim” demiş ve bir daha da konuşmamış ve ilk durakta inmiş… Adam kendi kendine lanet okurken söför “bayım konuşmalarınızı duydum, ben bu ra-hibeyi tanıyorum onunla…Videoyu izlemek amacıyla gorsele doku77nun
Adam kendi kendine lanet okurken söför “bayım konuşmalarınızı duydum, ben bu rahibeyi tanıyorum onunla sevmek suretiyle bir yol da biliyorum Rahibe her perşembe gecesi geceyarısı mezarlığa gider orada Meryem Ana büstünün önünde tanrıya dua eder sen de geceyarısı orada olup üstüne çarsaf geçirip birdenbire ortaya çıkarsan seni Tanrı’nın görüntüsü sanıp hiçbir isteğine karşı çıkmayacaktır”. Adam sağol demiş ve gece mezarlığa gitmiş biraz sonra rahibe gelmiş dua etmeye başlamış adam birdenbire ortaya çıkmış. “Kızım evladım ben Tanrııı” demiş, rahibe ayaklarına kapanmış..Okyanusun dibinde yer alan bir şehirde; ihtişamlı, çok büyükte bir saray vardı. Bu sarayda annesi, babası ve ablasıyla eş güdümlü bir denizkızı yaşardı. Bu denizkızının adı Eftelya idi. Eftelya, ailenin göz bebeğiydi. Eftelya’ nın bir dediği iki edilmezdi. Yine de hiçbir şeyden memnun olmaz, her süre şikâyet edecek bir şey bulurdu. Eftelya her şeye sahip olmanın şımarıklığını yaşıyordu.
Sabah olduğunda Eftelya zorlukla gözlerini açtı. Uykulu gözlerle yatağından kalkarak ailesinin yanına gitti. Kahvaltı yaptıklarını gördü. Babası: “Güzel prensesim uyanmış neticesinde, gel bakalım eş güdümlü kahvaltı edelim.” Dedi. Eftelya bugün mutluydu. Sonunda yaz gelmişti ve Eftelya okyanusta istediği gibi yüzüp gezinebilecekti. Bu sebeple yüzü gülüyordu. Babasının yanağına bir öpücük kondurdu ve: “Günaydın babacığım, bugün kahvaltıyı arkadaşlarımla yapacağım size afiyet olsun.” Dedi.
Babası gülümseyerek başıyla onay verdi ve Eftelya sırayla annesi ve ablasını da öperek dışarı fırladı. Arkadaşlarının yanına doğru yüzerken kuyruğuna baktı: “Keşke bu aptal kuyruk yerine tıpkı insanlar gibi ayaklarım olsaydı.” Diye geçirdi suretiyleden. Sonunda arkadaşlarının yanına geldi. Arkadaşları da en az Eftelya kadar şımarıklardı. “Selam kızlar.” Dedi Eftelya. Arkadaşları “Selam Eftelya, hoş geldin.” Dediler ve oturup sohbet etmeye başladılar. Sonrasında kahvaltı suretiyle kızarmış yosun istediler ve hep eş güdümlü kahvaltılarını ettiler. Nihayet kahvaltılarını bitirdikten sonra, biraz gezinmeye ve insanların yazları geldiği, kalabalık olan Yosun Sahili’ne gitmeye karar verdiler. Yosun Sahili’ne gidip gizlice insanları izlemeye başladılar. Kızların hepsi içten içe insanlar gibi olmak istiyorlardı. Ama aralarında bunu en çok isteyen kişi Eftelya idi. Kızlar en neticesinde sıkıldılar ve ok