Üç ay daha daha daha daha daha önceden başladığını biliyor muydunuz..Ölüm genelde insanları korkutur. Sevdiklerinizi bırakıp gitmek, yapmak istediklerinizi tamamlayamamak ya da bilinmeyene doğru bir yolculuk yapmak biraz ürkütücü gelebilir. Peki, ölüm ile alakalı ne biliyorsunuz? Mesela ölümün aslında anlık olmayıp, üç ay daha daha daha daha daha önceden başlayabileceğini biliyor muydunuz? Devamını izlemek amacıyla gorsele doku67nun
Ölüm, her kişi suretiyle özel, benzersiz, kişisel bir yolculuktur. Birisi ölüme doğru yaklaşır ve tanınmış bir dünyadan bilinmeyen bir dünyaya doğru yolculuğu başlar. Bu süreçte kişi ölümü kavrar ve kendi ölümüne inanarak, zihinsel yolda bir keşfe başlar. Bazılarının varış noktasına ulaşması aylar sürebilirken bazılarının yolculuğu ise birkaç gün sürer. YOLCULUK BAŞLIYOR: ÖLÜME 1 – 3 AY KALA Birisi ölümün yaklaştığını fark etmeye ve onu kabul etmeye başladığı süre çevresinden çekilmeye başlar. Dünyadan ve dünyanın suretiyledekilerden ayrılma sürecini başlatır. Arkadaşlarının, komşularının ve hem de aile üyelerinin bile ziyaretini geri çevirebilir. Ziyaretleri kabul ettikleri süre etkileşimde zorlanabilir ve bundan hoşlanmayabilirler. Ölüm anlık bir şey değildir, 3 ay daha daha daha daha daha önceden başlar! Kendi hayatları ile alakalı düşünüp taşınırlar ve anıları ziyaret edip dururlar. Nasıl bir hayat yaşadıklarını değerlendirebilir ve pişmanlıklarını düşünürler Ölüm anlık bir şey değildir, 3 ay daha daha daha daha daha önceden başlar! Ölmek üzere olan kişilerin iştahı azalır, kilo verirler. Beden yavaşlamaya başlar ve daha önce varolduğu gibi yiyeceklerden enerji almaya gereksinim duymaz. Bir zamanlar çok keyif aldığı şeyler ona bundan sonra cazip gelmez, tek istediği şey uyumaktır… Ölüm anlık bir şey değildir, 3 ay daha daha daha daha daha önceden başlar! Değişikliğe uğrayan vücut kimyası hafif bir his üretir. Onlar ne aç ne de susuzdur, yemek yemediklerinde acı çekmezler. Ve bu başladıkları yolculuğun beklenen bir parçasıdır. ÖLÜME 1 – 2 HAFTA KALA RUHSAL DEĞİŞİKLİKLER: Bu yolculuk sırasında kişiler genelde uyurlar. Kişilerde oryantasyon bozukluğu sık görülür ve algılar değişebilir. Kişi gizli düşman korkusu ya da yenilmeme duygusu gibi hezeyanlar yaşayabilir. Halüsinasyonlar görebilir, bazı hallerde orada olmayan insanlarla konuşabilirler. Konuşulan kişi genelde ölmüş insanlar olur. Hayat ile gelecek arasındaki perde kalkmıştır. Kişide ajitasyon görülür, hareketleri amaçsızdır ve diğerleri suretiyle hiçbir anlam ifade etmiyor olabilir. Çünkü gittikçe bu dünyadan uzaklaşıyorlardır. FİZİKSEL DEĞİŞİKLİKLER: Vücut daha zor bir şekilde kendini koruma altına alır. Vücutta bu süre zarfında bazı işaretler görülür: * Vücut sıcaklığı düşüktür * Kan basıncı düşüktür * Nabız düzensizdir; yavaştır ya da hızlıdır * Terlemede artış görülür Dolaşım nedeniyle deride renk değişiklikleri olur. Soluk ve mavimsi bir renk hakimdir, özellikle dudaklarda ve tırnak yataklarında daha belirgindir. Solunum değişiklikleri söz konusudur. Genellikle solunum daha hızlı ve yorucu haldedir. Tıkanıklık ortaya gelebilir ve bu da öksürüğe yol açabilir. Konuşma azalır ve neticesinde tamamıyla durur. YOLCULUK ARTIK SONA ERDİ: ÖLÜME BİRKAÇ GÜN YA DA BİRKAÇ SAAT KALA Kişi bundan sonra ölüme doğru yaklaşmaktadır. Ölüm yaklaştıkça enerji dalgası ortaya çıkabilir. Yataktan kalkıp, yakınlarla konuşmak, iştahsız geride bıraktığımız günlerden sonra bir şeyler yemek isteyebilirler. Bu enerji dalgalanması kişiye göre değişiklik gösterse de ölen bir kişiin son fiziksel ifadeleri bunlardır.