Ferdi Tayfur Son İstek 79 yaşında yaşamını kaybeden arabesk müziğinin efsane ismi Ferdi Tayfur’un vefatıyla milyonları yasa b’oğdu. Son yolculuğuna uğurlanan usta sanatçının sonrasında yaşananlar kalp burktu. Hem de Son talebi meydana çıktı İşte o anlar…Devamını izlemek suretiyle gorsele doku62nun…
Uzun senelardır gassallık yapan Nagihan hanım, ”Unutamadığınız bir anınız var mı?” sorusuna ”Bir teyzeyi tabutla getirdiler. Gasilhaneye aldığımızda odayı gül kokusu sardı. O günü hiç unutmam, 11 senelik meslek yaşamımda bir daha bu tür bir cenaze ile karşılaşmadım” yanıtını verdi. Peki bu bayan nasıl bir yaşam yaşadı da bu türsine bir hadise yaşandı. Detayları duyduğumuzda herhalde kendimizi sorgulayacağız. Son dönemde TRT’nin dijital platformu Tabii’de yayınlanan ve büyük ilgi gören “Gassal” dizisinin sonrasında, çoğu belediyenin Mezarlık İşleri Müdürlüğü’nde vazifeli gassallar, mesleklerine dair merak edilenleri ve unutamadıkları hatıralarını paylaştı. Öncelik ile başta aktardığımız Düzce Belediyesi Gassallarının açıklaması ile başlayalım Gassallar Nagihan’dan hanım, Gülistan hanım ve İsmail bey, mesleklerini nasıl seçtiklerinden, en zor anlarına kadar pek çok deneyimlerini paylaştı. “BİZİM İÇİN DİNİ BİR GÖREVDİR” “Bizim amacıyla vefat eden bir insanı yıkamak, dini bir vazifedir. Mevtaya son vazifiyetimizi en iyi şekilde yerine getirmek amacıyla işimizi özenle yapıyoruz. Bu vazifiyeti Tanrı bize nasip ettiyse, onu en iyi şekilde icra etmek inancımızın bir gereğidir” Zaman vakit mesleklerini paylaştıkları şahıslardan olumsuz reaksiyonlar aldıklarını ifade eden gassallar, yemeklerinin yenmemesi ya da ikramlarının reddedilmesinin kendileri amacıyla üzücü bir hal bulunduğunu belirttiler. DUYGUSAL ANLAR YAŞADILAR Gassallar, mesleklerini gönüllülük esasına dayalı olarak icra ettiklerini vurgularken, unutamadıkları birtakım hatıraları paylaşırken duygusal anlar yaşadılar. Sadece cenazeleri yıkamakla kalmadıklarını, aynı vakitte cenaze yakınlarına da teselli verdiklerini bildiren gassallar, “Vefat eden bireyin ruhani olarak bizim yanlarımızda bulunduğunu biliriz. Cenaze yakınları amacıyla de mühim bir rol üstleniriz, evladına annesinin ya da babasının son vazifesini yerine getirmesi amacıyla onu çağrı ederiz” “11 YILLIK MESLEK HAYATIMDA…” Gassallık mesleğini seçmesinin ardında tek bir bozukluğun etkili bulunduğunu bildiren Nagihan hanım, “Yakınlarımdan biri vefat ettiğinde onu kim yıkayacak diye kendime sordum. Esasında bu soru beni bu mesleğe yöneltti. İmam Hatip’te okurken de bu hususta ders aldık, hocamız beni seçti. Sanıyorum bu iş benim nasibimdi. Bir teyzeyi tabutla getirdiler. Gasilhaneye aldığımızda odayı gül kokusu sardı. O günü hiç unutmam, 11 senelik meslek yaşamımda bir daha bu tür bir cenaze ile karşılaşmadım. Bunun namacıyla bulunduğunu araştırdığımızda, dini tüm ve insanları kırmamaya özen gösteren, etrafı doğrultusundan çok sevilen sasenean, kimsenin hakkını yemeyen, insanlara yardım etmeyi seven. Kısacası herkese yararı dokunan bir insanmış. Hani derler ya, nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz diye. Olayın birebir şahidi bunu yaşadığını anlatıyor. “BEKARKEN ETKİLENMİYORDUM” Mesleği uzun süredir icra eden İsmail ise vakit amacıylade duyduğu hüzünlerin arttığını ifade ederek “Bu işe başladığımda bekardım, daha soğukkanlıydım ve meslek olarak bakıyordum, etkilenmiyordum. Fakat bilhassa çocuk cenazeleri beni çok etkiliyor. Artık bir çocuğum bulunduğu amacıyla, orada kendi çocuğumu hayal ediyorum ve bu hal çok hüzünlendiriyor. Tanrı kimseyi çocuğunu yıkamak mecburiyetinde bırakmasın.” Diyor. Trabzon Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Daire Başkanlığına bağlı gasilhanede vazife yapan gassallar, Gassal dizisini izlerken duygulandıklarını, kendi hikayelerini izlediklerini anlattı. Dizi ile alakalı konuşan Gassal, “Her yönüyle doğru çekilen bir dizi. Hem duygu yönüyle hem fiziksel hareketleriyle, insanlarla ilişkileriyle çok doğru hareketler yapılmış.” dedi. ‘Gassallık, amacıylae girildiği vakit da çift doğrultulu ruhu olan bir dünya. Hem parasal hem manevi evresinde da ruhu olan, yaşanması gereken bir dünya. Soğuk bir yüzü olmasından kaynaklı uzak da durulan bir şey. Ne vakit insanın başına geliyorsa bu tür bir hadise, insanlar o vakit gasilhaneye gidiyor, cenazeyle ilgilenen arkadaşlarla muhatap oluyor. Onlarla tanıştıktan ileri kanaatleri değişiyor. Bunu da güzel anlatıyor dizi. Öyle gördüm oradan. Birkaç sahnesi var, gassal fırça yiyor ama amacıylae atıyor. Fırça yemeye devam ediyor, olmayacak bir iş isteniyor, gene vatandaşa bir kötü cümle söylemeden bir şekilde işini halletmeye çalışıyor. Gasilhanede 5 senedir çalıştığını dile getiren Önder Ünal ise kendilerini en çok Kovid-19 salgını döneminin etkilediğine değindi. Gassal, ‘Kovid döneminde hem psikolojisi hem yoruculuğu hem de cenaze sahiplerinin acılı durumu bizi çok etkilemişti. Biz her cenazeyle resmen ölüyoruz burada. Her cenaze yakınıyla bizim cenazemiz, acımız gibi hissediyoruz.’ diye konuştu. Maden kazasında kaybettiği kuzeninin cenazesinin kendisini çok etkilediğinin altını çizen Gassal, ‘Etkilenmiştim ama öbür cenazeler nasılsa o da aynıydı bizim amacıyla. Hepsini biz kendi cenazemiz gibi görüyoruz zaten.’ şeklinde konuştu. Mesleğinin acıma işi bulunduğunu dile getiren 5 senelik gassal Emine hanım, bebek cenazelerinden çok etkilendiğini vurguladı. Bayan Gassal da; ‘Herkese zor geliyor. Vicdan işidir, zor iş. Bizim de bir ailemiz bulunduğu amacıyla etkileniyoruz. İnsanların bir cenazesi oluyor, bizim ise günde kaç cenazemiz oluyor. Cenaze kendimizin gibi davranıyoruz, yalnızca iş deyip geçmiyoruz, aslında vicdan işi.’ dedi. ‘Yaptığımız işi birtakım hallarda burada bırakıp eve taşımamak gerekiyor ama üzüldüğümüz tabii ki çok oluyor. Gençler, birtakım hallarda yaşlılar da bizi üzebiliyor, çocuklar mesela, anlatamam. Çevremde gassallığın ne bulunduğunu bilen de var bilmeyen de var. Bununla alakalı insanları bilgilendirmemiz lazım. Bizim anamız, babamız, çoluğumuz çocuğumuz buradan geçecek. Ölümü tatmayacak insan yok.’ Hayatı süresince cenaze yıkamayı hiç düşünmeyen ama 13 senedir gassallık yapan Kasım bey, “Cenaze yakınlarının acısına dayanamadığımız vakit amacıylader oluyor. Buna bağlı olarak yemeyi ve içmeyi unuttuğumuz vakit amacıyladerımız oldu” dedi BİR GENCİN CENAZESİNİ YIKADIM! 13 YILDIR UNUTAMIYORUM Konya Büyükşehir Belediyesi’nde 13 senedir gassallık yapan Kasım bey, “Aklımda gassal olma gibi bir düşünce yoktu” dedi. Büyükşehir’in gassal alım ilanına çıktığını duyduğunu dile getiren Özbardakçı, “Başvurumuzu yaptık ve işe girdik. Mesleğe girdiğinde korku yaşamadığını bilhassa altını çizen Gassal, “Gasilhane acıların dolu bulunduğu bir yer. Bu meslekte unutamadığımız çoğu anımız oldu. Beni derinden en çok etkileyen cenaze ise bir gence aitti. Trafik kazasında bir kardeşimiz yaşamını kaybetmişti. Onun cenazesini yıkamak bana nasip oldu. Annesinin teslimiyeti beni çok etkilemişti. Bu hadise, işe ilk girdiğim dönemlerde olmuştu. Bu kardeşimizin cenazesini 13 senedir hiç unutamam, aklımdan çıkmıyor.” BAZEN CENAZE YAKINLARININ ACISINA DAYANAMIYORUZ “Bu mesleğe başladığım amacıyla uyuyamadığım vakit amacıylader olmadı. Fakat cenaze yakınlarının acısına birtakım hallarda dayanamadığımız vakit amacıylader oluyor. Buna bağlı olarak yemeyi ve içmeyi unuttuğumuz vakit amacıyladerımız oldu. Bir Müslümanın asıl hedefi cenazesi teneşire yıkanmaya gelmeden evvelce kendimizi başka dünyaya hazırlamak. Asıl iş insanın sonrasında hoş bir seda bırakması. İş, insanın yaşamı süresince hayırlı faaliyetlere imza atması. Şuana kadar ise 10 bin cenaze yıkamışımdır.” “ŞEHİTLERİN KANININ AKTIĞINI VE DURMADIĞINI BİZZAT GÖRDÜM” Mesleğinde yaşadığı enteresan anları izah eden bir başka Gassal, “Yıkarken çok zorlandığım hadiselerdan bir tanesi, şehit cenazesidir. Şehit cenazesini normalde burada yıkadıktan sonra kefenleyip ve bayrağa sarıp memleketlerine uğurluyoruz. Fakat 15 Temmuz hain vuruş girişiminde Ankara’nın Gölbaşı eyaletinde şehit olan Hüseyin Göral’ın cenazesini yıkama ve kefenleme işiyle şereflendim. O esnada cenaze gelir iken torbanın içerisinin kan bulunduğunu gördüm. Bir insanda kaç litre kan var ki akıp durmaz, şehitlerinin kanının aktığını ve durmadığını bizzat gördüm. Gözyaşlarım ile eş güdümlü şehidimizin yıkama ve kefenlemesini yaptım” diye konuştu. “RÜYALARIMIZ CENAZELERLE DOLUYOR” Gassal Kayadurmuş, “Kişi gündelik yaşamında nasıl ki yaşadığı hadiseler rüyasına tekabül ediyorsa bizim de rüyalarımız cenazelerle doluyor. Mesleğimizin zaafı olması gerekiyor. Bundan kaynaklı bizde cenazeleri yıkarken olabildiğinde rAhmetlilerin yüz kısmına bakmamaya gayret gösteriyoruz. Çünkü bedende unutulmayan ortamlardan birisi de yüzdür. Bundan kaynaklı cenazenin yüz kısmına bakmamaya özen gösteriyoruz. Ben öldükten sonra beni kim yıkayacak diye kendime soruyorum. İslam’a ideal bir şekilde ya da benim burada cenazeleri yıkadığım gibi beni yıkayacakları mı diye düşünüyorum. Ben de gassal filminin beyaz perdeye geçmesinin sonrasında filmde oynamak isterim” şeklinde konuştu. Gassallık vazifiyetine 6 sene evvelce babasının teşvik etmesiyle başladığını açıklayan Muhammet bey ise, “ Genellikle deprem sürecinde bedeninin birtakım uzuvlarının olmadığı cenazelerle karşılaştım ve onlardan korktum. Daha sonrasında insanoğlu her şeye alıştığı amacıyla biz de mesleğimize alıştık. Unutamadığımız cenazeler genelde, genç ölümler ve yaşama son veren vakaları oluyor. Bu cenazelerin birtakımları gece uyur iken rüyalarımıza dahi girebiliyor. 6 senelik gassal olmama rağmen, birinci derece akrabamız geldiği vakit nasıl olacak diye düşünüyorum” diyor 5 senedir gassal bulunduğunu dile getiren Serap hanım ise “Mesleğe ilk başladığımda yıkadıklarım değil de kimleri yıkayacaklarımı düşünüyordum. Yakınlarımdan bir cenaze gelirse aynı şekilde yıkamaya devam ederim. Cenazelerin hepsi benim amacıyla eşittir. Cenazeleri çok sıcak su ile yıkayamayız. Aile yakınları, birtakım hallarda su soğuk ya da rAhmetli sıcak suyu severdi diyenler oluyor ama suyun ısısı ılık olmak mecburiyetindedır. Onun bir derecesi var. Cenazelerimiz ılık suyla yıkıyoruz. Başka iş sektörleri, iş yerine gittiğinde günaydın diyor ama biz kapıyı açtığımız andan itibaren acılı aileleri ve tabutları görüyoruz” ifadelerini kullandı Malatya’lı Gassalın anlattıkları çok çarpıcı “BEN HALA O ANNENİN SABRINI UNUTAMIYORUM” Başından geride bıraktığımız bir hadiyi izah eden Kar, “2011 senesinde 27 yaşında genç bir kardeşimiz 7. kattan aşağı düştü ve yaşamını kaybetti. Biz o cenazeyi yıkadık, kefenledik, annesi çocuğunu görmek amacıyla geldi. Anne de bir damla gözyaşı yok ve geldi oğlunun yüzünü açtı, alnında öptü ve dedi ki, ‘Oğlum Tanrı’tan geldik, Tanrı’a döneceğiz, Peygamberimize komşu olasın, benim hakkım sütüm sana helal olsun, bugün sen gidiyorsun yarında biz ahirete gideceğiz. İnşallah orada cennette buluşacağız’ dedi. Bu vakanın üzerinden 15 sene işlemiş ben hala o annenin sabrını unutamıyorum. Bu da insanın imanının ne kadar güçlü bulunduğunu gösteriyor. İstesek de istemezsek de ölüm hepimize ileriki. Rabbimizin istediği ölçüde sabır göstermeyi Tanrı hepimize nasip etsin” Gassal dizisi ile eş güdümlü hepimiz ölümü hatırladık. Birgün başımıza ileriki bir son. Önemli olan bu son an bizim amacıyla nasıl olacak. Nasıl bir yaşam yaşadığımız. Heran karşımıza çıkacak gibi yaşam sürdürmek gerekliliğini bize öğütlüyor