Allah’ın mahkemesinde hesap verirler. Bunu unutmasınlar!

Covid-19 salgını senaryosu mücadelesi için, hem önleyici “AŞILAR” hem de iyileştirici “İLAÇLAR” tedavileri büyük bir savaş verilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Ancak covid tedavisinde kullanılan ilaçlar, yeniden tartışma konusu haline geldi. Kesinleşmiş Covid-19’a karşı geliştirilen bir ilaç olmadığı gibi, tedavide farklı bazı ilaçlardan oluşan WHO nun öne sürdüğü bir protokol izleniyor.

PCR TESTLERİ!

Bir yıla yakındır boğaz ağrısı öksürük ve nefes darlığı şikayeti ile hastaneye başvuranlara PCR testi yapıldığını biliyoruz. Bu testlerin pozitif çıkması normal. Yapılan araştırmalarda yapılan testler asla gerçeği yansıtmamakta…

Test aşaması düşülen tuzağın birinci aşaması

Test sonucu uygulanan tedavi tuzağın ikinci aşamasını oluşturuyor.

Testin pozitif çıkması ile yüksek miktarda kortizon ve ağır antibiyotikler devreye giriyor.

Korona tedavisi diye uygulanan şema başka rahatsızlığı olan insanların ölümüne sebep oluyor. Korona değil korona tedavisi öldürüyor. Ölüm sayıları arttıkça hastalar test tuzağına düşüyor. Panik ve korkunun artması ile hasta sayısı artıyor. Eğer, Dünyaya yayılan panik havası ve test uygulaması olmasaydı boğaz ağrısı ve öksürük şikayetleriyle ile hastanelere gelmiş hastalar eskileri gibi bir takım alışılagelmiş ilaçlar verilecekti, dinlenmeleri tavsiye edilecekti. Her şey seyrinde gidecekti ve bu seyirde kan sıvılaştırıcı ve oksijen takviyesi bağışıklık kazandırılan gıdalarla bu kadar ölümler gerçekleşmeyecekti.!

SAĞLIK ÇALIŞANLARIDA ÖLÜYOR!

Ama artık bu mümkün değil. Doktorlar önüne konulan tedavi protokolüne mecbur mu ediliyor.? Eskisi gibi inisiyatif kullanmaları tarihe mi karıştı? soru işareti!

Hekimlerin bilmediği bir hastalık karşısında üzerlerinde oluşan baskı ile bilerek ya da bilmeyerek bu uygulamanın aktörleri olmuş durumda…

Adını veremeyeceğim bir uzman doktor bütün ölüm vakaları hastanelerde gerçekleşiyor. Evinde ölen yoktur! Sağlık bakanlığına raporlar gönderiliyor, evinde ölen yok sayın bakanım diyor. Ölenlerin hepsi hastanelerde ölüyor. Bu nedir? Bu garip değil midir? Daha birçok rapor!

Bu ilaçlarda bir şey var içeriğindeki kimyasal bileşen neden incelenmiyor. Sorumlu ülkeler kimler?

Hastaneye hastasını götürenlerden, öğrendiğimize göre 8 sabah sekiz akşam bir avuç ilaçların ardından serviste yatan hastaya verilen ağır antibiyotikler ve kortizonlar (ACTEMRA!)

Ve covıd virüsünün tahribat ettiği hücrelere verilen askerler diye adlandırılan plazma kanlar. Bunu her bünye kaldırmaz. Sağlam olmayan bünyeler bunu nasıl kaldırsın.

Ben bu konun uzmanı olmadığım halde yaptığım araştırmalar şu yönde gelişti.

EVET BABAM, BABAMI KAYBETTİM!

28 Kasım’da üşütme ve hafif öksürükle hastaneye götürdüğümüz babam gayet sağlıklı dağ gibi, organik yiyeceklerle beslenen hayat dolu herhangi bir ağır hastalığı olmayan (Kalp, tansiyon ve şeker hastası) bir insanken, covıd teşhisi konuldu. Hastanelerdeki doluluk oranından dolayı hastane seçimimiz olmadı. Çaresiz ve bilmediğimiz bir hastalık karşısında korku ve panik yaşadık. Koşulsuz şartsız doktorlara teslim olduk. 18 günlük bir tedavi sürecinde servis odasında yemeğini yiyen sohbet eden, hemşirelere şakalar yapan, TV sini izleyen hatta banyosunu yapan, herkese selam gönderen ve oksijenini makinesiz alan bir hastayken, 6 güne kadar normal olan babama ağır ilaçlar verilmeye başlandı. Bu ilaçlar ağır antibiyotikler Actemra ve plazma kan. Derken oksijen makinesine geçildi.

O dönemde hasta yakını olarak ruh sağlığımız birden alt üst oldu gereken araştırmayı yapamadık tabiri yerindeyse donduk kitlendik. Bunlara rağmen Actemra ve plazma kanın verilmesini içimdeki ses istemedi ve küçük bir araştırma yaptığımda bu Actemra ilacının hastayı ya ayağa kaldırdığı ya da öldürdüğü bilgileri geldi. Çaresiz ve korku içinde doktoru uyardım bu ilaçlar hakkında iyi sonuçlar görülmemiş ve babama verilmesini istemiyorum dedim. Doktor bize bu ilaçlarla babanızı iyileşecek, Covid ile savaşması gerektiğini iddia etti. (Küçük bir ayrıntıyı da araya sıkıştırayım babam ilk 9 günlük yatış sürecinde yapılan ikinci covid testi negatif çıkmış yani babam covid değildi!). Prosedür gereği yasal dokunulmazlığı için hastane aileden imza aldı. Korku ve endişe içinde beklemede kaldık. Bu ilaçlarla Babam günden güne bağışıklığını kaybederek tüm organlarını tek tek kaybetmeye başladı. Dünyamız başımıza yıkıldı, korktuğum başıma geldi. Hayatımın en acı günlerini yaşıyordum. 18 Aralıkta yoğun bakıma kaldırılarak entübe edildi. 12 gün de yoğun bakımda hayat mücadelesi verdi. Çoklu organ yetmezliği kalp krizi sonucu 27 Aralıkta kaybettik. Covid virüsünün kesin tedavisi yoksa bu kadar ağır ilaçlar neden veriliyor.

ÖLÜM HİKAYELERİ AYNI!

Hastanın ölümü hızlandırılıyor! Tabii Babamı kaybetmenin acısı ile covid mağduru aile yakınlarını araştırdım hikaye aynıydı.  İçeriğini bildiğinizi sandığınız bir ilacın verilmesi ne derece doğru? Bu suç değil mi? Hasta yakını çaresizce teslim oluyor. Diğer yandan doktorların yasal dokunulmazlığını kullanarak kendi güvenliği için imza almaları sonucu yükleniliyor bu ilaçlara, ölüm hikayeleri aynı ve sonuç kaçınılmaz…WHO’ nun ve ABD’ nin piyasaya sürdüğü ilaç şemasında uygulanan protokoldaki Actemra Nedir?

ACTEMRA NEDİR?

Roche İlaç Grubu bünyesindeki Genentech firması, etkin maddesi tosilizumab olan Actemra’nın Corona virüsü kaynaklı zatürre üzerindeki etkileri araştırılmaya başlanıldı. Ancak Amerika’da başlayan bu yeni deneme çok önemli. Bunun nedeni şimdiye kadar yapılan denemelerin kontrollü çalışmalar olmaması.! İlacın Corona hastalarının tedavisindeki güvenliği ve etkisiyle ilgili araştırmalar sınırlı.! Ayrıca, Actemra’nın Corona virüsü tedavisinde kullanılması henüz FDA tarafından onaylanmadı. “bilgilerine ulaşıyoruz”

Actemra, orta ve ileri derece romatoid artrit (RA) yani iltihaplı eklem romatizması olan ve metotreksat gibi hastalığın seyrini değiştiren antiromatizmal ilaçlara cevap vermeyen hastalar için onaylanan bir ilaç. Doktor kontrolünde kullanılması gereken Actemra’nın ciddi yan etkileri de mevcut. Actemra, hastanın bağışıklık sistemini etkileyebilir. Hastayı enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale getirebilir veya mevcut enfeksiyonun ağırlaşmasına çoklu organ yetmezliğine yol açabilir. Actemra kullanan bazı hastaların bu enfeksiyonlardan dolayı öldüğü kaydediliyor.

EVDE ÖLEN YOK!

Bu ağır ilaçları vücut kaldırmıyor. Ya tesadüf müdür hastanelerde ölümlerin artması ve evde ölümlerin olmaması.

Bunlar ağır ilaçlar bunun bir vebali var. Kaç kişi hastanede öldü. Sağlam bir insan sağlam yürüyerek hastaneye giriyor. Ve iki gün sonra ölüyor. Bu kadar hızlı ölümler gerçekten de covidden mi? yoksa verilen ilaçlardan mı? Gözlemleyiniz!

Bu yapılan tedavi yanlış tedavidir. Suç işleniyor…

Bu hekimler bilerek ya da bilmeyerek bu suça ortak oluyor.

İslama göre bu suç mudur evet!

İlaçlar deneme yanılma uygulaması ile hastalar çok hızlı bir şekilde ölüyor!

Evet bunları doktorlar veriyor diyeceksiniz evet veriyor. Peki bu virüsün kesin tedavisi bulundu mu?  Bu virüse karşı etkili olduğu ispat oldu mu? Hayır o halde neden veriyorlar.?

Kaybettikleri hasta sayıları bunu ispatlıyor ve halen bu ısrar neden? Bu suç değil mi? Hastaya bu ilaçların iyi gelmediği ortada peki halen neden daha bu protokola mahkumsunuz?

ALLAH’IN MAHKEMESİNİ UNUTTULAR!

Bunlar normal ilaç değil ağır ilaçlar vebali var, kaç kişi kalp krizi sonucu öldü. Ya psikolojik yaşanan travmalar kaybedilen sevdiklerimizin yokluğuna alışmak kolay mı.? Bu psikolojik boyutunda ise kelimeler kifayetsiz kalır!

Ülke liderleri seyirci bu protokolda bilerek ya da bilmeyerek rol almışlar.

Dünya ülkeleri halkları yaptıkları protestolarla liderlere karşı önlem almadılar baskısını doğurmuştur.

Bu dünya mahkemelerinde devran dönem değişince yargılanırlar mı? Sanmıyorum.

Çünkü bütün dünya küresel protokolculara teslim olmuş ve bu yanlış yapılmaya devam ediliyor. Oysaki tedavide kullanılan ilaçların öldürücülüğü iddiası, Kasım ayında meclis gündemine de taşınmıştı;

Ama varsa bir inancımız; “Mahkemeyi Kübrada” yargılanacaklar.

Ölümler virüsler değil covid tedavisi ile yaşanıyor. Doktorların inisiyatiflerini kullanmaları gerekir. Bu oyunda aktör olarak kim görev aldıysa, elbet bu dünya mahkemelerinde hesap vermeseler dahi! Allah’ın mahkemesinde hesap verirler. Bunu unutmasınlar!

Hülya ÖZKOYUNCU

 

 

 

 

 

İLGİLİ HABER Ülkeler ‘altın vize’den vazgeçiyor: “Türkiye en çok vatandaşlık satan ülke” Yayınlanma Tarihi: