Şehirlerimizin yeniden bir fethe, keşfe, şehre, medeniyet iklimine muhtaçlığı var.
Bir şehrin havasını, suyunu, toprağını, kokusunu, sesini, rengini ve âşikârını, gizlisini bilmeli.
Bir şehrin, mukimi, mekini şehrin emini ve asıl olanda şehrinin ruhunu bilmeli… velîlerini, delilerini, gurebâsını, fukarâsını bilmeden, tanımadan, anlamadan o şehri tanıyamazsınız.
Şehrin kuşlarına yem vermeyen, kedilerini sulamadan, köpeklerini doyurmadan, çiçeklerine dokunmadan anlayamazsınız, yorumlayamazsınız şehri.
Mâzîsi ile bilmediğiniz şehrin hâlini de okuyamazsınız ve şehrin atisine bir eser bırakamazsınız. Şehiri duyup işitmeden, dinlemeden, anlamadan, yaşamadan;
yaşatıp geliştirmelisiniz. Geliştiremediğiniz şehir ise şehir olmaz. Esir ve ruhsuz bir kaos toplama kampı olmuş olur.
31 Mart 2024 Yerel Seçimlerine girilirken bu günlerde halkımızın tabi olarak yönetimlerden istenen, beklenen şey insanı ile yönetmek, şehrini demokratik katılımcı bir anlayışla, yaptığı işlerin hesabını her iki cihandan da verilebilmeli. Yöneticilerin, hizmetin sürekliliği etkinliği, kamu faydası, yönetim politikasında istikrar ve zulüm ve şiddetin olmadığı, estetik, düzenleyici, kalite, yolsuzluğun kontrolü ve insan haklarını önceleyen hak hukuk ve düzendir.
Asıl olan artık mumla arar hâle geldiğimiz bu yüksek seciyenin isteği; vicdan sahibi, iyiliksever, vefa sahibi İnsan arayışımızdır.
Bizim seçtiklerimiz, bizim layık olduklarımızdır inşallah.
Dr. Mehmet ÇOBAN
Yerel Yönetişim Derneği
Kurucu Başkanı