Gazeteci: 2022’de Rusya ile Türkiye arasındaki karşılıklı ticaret hacmi 65 milyar ABD dolarına çıktı ve ardından bu hacmi 100 milyar dolara çıkarmak hedefine doğru ilerlemek kararı alındı. Uluslararası ekonomi uzmanı olarak bu planlama sizce ne kadar gerçek?
Uluslararası Ekonomi Uzmanı: -Açık konuşmak gerekirse, herhangi bir tahminde bulunma taraftarı değilim. Bugün bir sıra faktörler, modern uluslararası ve ekonomi ilişkileri öngörülemez kılmaktadır. Her şey çok hızlı değişiyor. Ama bahsettiğiniz planlar, ülkelerimizin ticari ve ekonomik bağlarını giderek geliştirdiğinin ve ticaretin büyümesi için yeni fırsatlar oluşturduğunun bir göstergesidir. Bu aynı zamanda Rusya ve Türkiye’nin güvenilir ortaklar olmaya devam ettiğinin çok önemli ve olumlu bir işaretidir. Rusya ve Türkiye, çatışma aşamalarından geçmeyi ve çevresinde çok merkezli yeni bir dünyanın şekilleneceği ülkeler olmayı başardılar. Ayrıca ülkelerimiz bunun için tüm kaynaklara sahip.
Gazeteci: Yakın zamanda Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı, daha sonuçlanmadan, seçimin sonucu ne olursa olsun Rusya-Türkiye arasındaki iş birliğinin güçleneceği söylendi, sizce ortaklığı derinleştirme rotası devam edecek mi? Ve şu anda iki ülke arasında büyüme ve yatırım için en umut verici sektörler hangisidir?
Uluslararası Ekonomi Uzmanı: Tabii ki, ülkelerimizin mevcut liderlerinin öncüllüğünde Rusya ve Türkiye arasındaki ekonomik bağlar o kadar derin ki, başka herhangi bir siyasi gücün onları bir anda yok etmesi pek mümkün değil. Ancak cumhurbaşkanlığı yarışını ve katılımcıların siyasi açıklamalarını izleyerek, Recep Tayyip Erdoğan’ın yenilgisinin Rusya-Türkiye ilişkilerine ciddi zarar vereceği sonucuna vardım. Yine de Kemal Kılıçdaroğlu farklı bir ideolojik görüşe sahip bir siyasetçidir. Her halükarda Türk halkı seçimini mevcut hükümetten yana, meşru ve dünya kamuoyunca kabul görmüş bir oylamayla yaptı. Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin önceki yıllarda gösterdiği gelişim, bağlarımızın daha da güçlenip büyüyeceğine inanmak için sebep veriyor. Ticaret, tarım ve turizm alanlarındaki geleneksel Rus-Türk ekonomik ilişkilerine ek olarak, bilim yoğun sanayilere daha fazla önem verileceği inancındayım. Akkuyu NGS’nin ilk güç ünitesine nükleer yakıtın yakın zamanda teslim edilmesi töreni, bu yönün artan önemini göstermektedir. Eminim ki bu nükleer santralin işletilmesi Türkiye’ye sadece enerji harcamalarında tasarruf sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda tıptan bilişime diğer sektörlerin gelişmesi için de bir teşvik olacaktır.
Gazeteci: Bugün, Türkiye’den delegasyonlar büyük forumların, sergilerin ve etkinliklerin düzenli katılımcılarıdır. Örneğin, yakın zamanda düzenlenen XIV Uluslararası Ekonomik Forumu “Rusya – İslam Dünyası: Kazan Forum”da, yakında Saint Petersburg’da yapılacak Ekonomik Forum için de katılımlar bekleniyor. Sizin açınızdan bu tür etkinlikler ne kadar etkilidir ve mevcut toplantılar ortak projelere nasıl yansıyor?
Uluslararası Ekonomi Uzmanı: Bahsettiğiniz forumlar, Rusya’daki en büyük ekonomik diyalog platformlarıdır. Büyük derneklerin önde gelen yöneticileri orada bulunur, ülke ekonomisinin daha da gelişmesi için en önemli konular ve yeni zorlukların üstesinden gelmenin nasıl gerekli olduğu tartışılır. Bu nedenle, sorunuz retorik olarak kabul edilebilir. Türk şirketleri Rusya pazarıyla ilgileniyorlar, onu incelemeye ve onunla etkileşime geçmeye hazırlar. Rusya, yeni yatırımlarla ve ekonomisinin genişlemesini hedefliyor ve devletlerimizin çıkarları adına “buluşabileceği” bu tür platformların olması harikadır. Ayrıca, Türk iş dünyasının yalnızca Rusya’nın en büyük şehirlerinde değil, daha önce bulunmadığı yerlerde de faaliyet göstereceğine umut ediyorum.
Gazeteci: Adınız, Rusya ve Azerbaycan arasındaki mevcut ilişkileri güçlendirmeyi amaçlayan birçok projeyle anılıyor ve bu tür projeleri Rusya Türkiye arasında da düşünür müsünüz?
Uluslararası Ekonomi Uzmanı: Azerbaycan ve Rusya vatanım olarak gördüğüm iki ülke. Bu nedenle uzun yıllar onları kültürel olarak birbirine bağlayacak bu tür projeleri hep hayata geçirmek istemişimdir. Bu yüzden bu alanda çok çalıştım. Ve gerçekten çok şey başardık. Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler alanında ise yeni çalışmaya başladığımı söyleyebilirim. Yeni gerçekleri öğrenmek için çok çalışılması gerekiyor. Burada elbette kendine has özellikler var. Ancak Rusya ile Türkiye arasındaki kültürel bağların gelişmesinde büyük umutlar görüyorum. Bugün iki devlet arasındakı ilişkiler daha çok yenidir. Rus ve Türk diasporalarının, ilişkilerimizin insani alanını tamamen farklı bir düzeye getirmek için tüm olasılıklara sahip olduğuna inanıyorum. Bununla ilgili küçük bir örnek vere bilirim. Türkiye’nin güneydoğusunda ve Suriye’de meydana gelen depremlerin sonuçlarından hepimiz derinden etkilendik. Rusya, Türk halkına yardım eli uzatan ilk ülkelerden biri oldu. Ruslar bugün bile Türkiye’ye temel ihtiyaç maddelerini göndermeye devam ediyor. Bu da gösteriyor ki, ülkelerimiz arasındaki insani ilişkiler en üst seviyede ve Türk’ün acısı Rus insanına yabancı değil. Bu, yeni bir şey yaratmak için mükemmel bir temel ve kesinlikle bu yönde çalışacağız.
Gazeteci: 2023 yılı için planlarınızı paylaşır mısınız?
Uluslararası Ekonomi Uzmanı: Bugün Rusya-Türkiye ilişkilerinin daha da derinleştirilmesi için büyük umutlar görüyorum. Bunun için çabalarımı harcamak istiyorum. Özellikle ülkelerimizdeki inovatif trendler ve startaplar ilgi görüyor. Eminim ki daha fazla ekonomik işbirliğimizin sırrı onlarda gizlidir. Yaratmak ve çağa ayak uydurmak isteyen insanlara açığız. Çalışacağız!
Haber: Ülker Fermankızı