Hayat öpücüğü…
Kabul etmemiz lazım ki, Covid 19 hayatımızı alt üst etti. Bütün ülkelerde yaşam bir anda durdu, insanlar evlerine hapsoldu, gönüllü mahkumiyet süreci yaşanmaya başlandı.
On binlerce insan hayatını kaybetti, yüzbinlerce insan yaşam mücadelesini kazanma çabası veriyor. Fabrikalar kapandı, oteller, kafeler, restoranlar, kahvehaneler, kuaförler, berberler kapılarına kilit vurdu, esnaf kepenklerini indirdi.
İnsan hayatını etkileyen bu olumsuzlukları dilediğiniz kadar uzatabilirsiniz.
Peki, bir de bardağın dolu tarafı varmadır dersiniz?
Yani insanlığa verdiği zarar bir yana, Covid 19 salgınının yararlı bir sonucu olmuş mudur dersiniz?
İlk bakışta tepkinizi çeken bir soru sormuş olabilirim. Ama konuya bir de bu şu açıdan bakmamız gerekir diye düşünmeden edemiyor insan.
Örneğin bu saldırıyla birlikte bütün dünyada trafiğe çıkan araç sayısı azaldı mı, evet hem de çok azaldı. Bu araçların egzozundan çıkan bilmem kaç milyon metreküp zehirli gazın etkisinden, tehlikesinden biraz olsun kurtulduk mu? Evet kurtulduk.
Aynı şekilde her gün onbinlerce uçağın gökyüzünü, oluk oluk akıttığı zehirli yakıt dumanıyla boğmasına ara verildi mi? Evet verildi.
Dünyadaki insanlık suçu sayılan kirli savaşlar durdu, atılan bombalar, patlayan silahlar, fırlatılan füzeler sustu mu? Evet sustu.
Milyonlarca fabrikada üretim durunca, bacalarından ölüm kusan dumanlar kesildi mi?Evet kesildi.
Yani dünyamızı kirleten hangi faaliyetler varsa durdu mu? Evet hepsi durdu.
O zaman şimdi soruyorum, bütün bunlardan kim karlı çıktı? Tabi ki neredeyse kaybetmekte olduğumuz dünyamız kazançlı çıktı.
O nedenle ki şimdilerde bilim insanları atmosferdeki delinen ozon tabakasının neredeyse kendi kendini onarmaya başladığını söylüyorlar. O nedenledir ki aynı bilim insanları içinde bulunduğumuz günlerde, iklim değişikliği yaşanan, giderek ısınan ve iyiden iyiye imdat çağrısı yapan dünyamızın biraz olsun nefes almaya başladığını vurguluyorlar.
İşte bu yönüyle Covid 19, içinde yaşadığımız gezegenimiz için çok önemli bir fırsatı önümüze çıkardı diye düşünmek istiyorum.
Umarım insanlar bu vürüsü yendikten sonra, dünyayı acımasızca yok etme hırsından vazgeçerler.
Umarım insanlar genleri ile oynanmış suni tohumu kullanarak, toprağı zehirlemekten vazgeçerler.
Umarım insanlar hırsları ve çıkarları uğruna anlamsız silahlı, silahsız biyolojik savaşlar-dan vazgeçerler.
Umarım insanlar gereksiz ve anlamsız tüketim çılgınlıklarından vazgeçerek, dünyada birçok insanın açlık sınırı altında yaşamaya çalıştığını, bunun için gerekli gıda ve imkana ulaşamadığını farkeder ve hisseder.
Belkide bu salgın bize şunu öğretti. Hayatta kalmanın, nefes alıp vermenin ve yaşam denen değerin ne kadar paha biçilmez olduğunu…
Hiç şüphesiz en azından bunu öğrendik.
Hayat bize sunulan bir armağan ancak maalesef kontrolsüzce yaşadık ve dünyayı tahrip ederek kıymetini bilemedik.
Sonuçta bundan da insanlık zararlı çıktı.
Ders oldu, oldu. Olmadı, insanlığı daha başka tehlikelerin beklediğini hiç bir zaman unutmamalıyız.
Mutlu bir haftasonu dileğiyle, sevgiyle kalın.
Benzer Yazılar
-
YÜREĞİ AYAZ BİZ
-
EY DOST
-
SEÇTİKLERİMİZ BİZE LAYIK OLACAKMIDIR?
-
KAPILAR…
-
Herkesin konusu: “KKTC ‘deki Seçimler” Şahsımın konusu: “Aidiyetlik”
-
Sokağın Sesimi ? Yoksa Muhalefetin Trolümü ?
-
Dr. Mehmet Çoban’ın kaleminden
-
EVRENSEL OLANLA BÜTÜNLEŞMELİYİZ ÜYOPYAMIZI ÜRETEREK…
-
İmgelerle var olmak ya da olmamak
-
KİBİR
-
BAYRAMLIK…
-
Para var, huzur var